''suratımı dönünce herhalde benim dini bütün tam bir müslüman olduğumu, ak partiye oy verdiğimi anlayacak ki, sustu ve bir şey demedi.''
fadime şahin'i öpme hayalleri ile yaşamış adamın iç geçirmesidir
adı üstünde 'sevgilidir'.sadece onların gözünde dünyada ikisi vardır.kimse yoktur başka.sokak yerine sinemayı tercih etseler hem göze gelemzler hem de kıskanılmazlar kanımca.
dünyanın döndüğünün bile unutmuş kişilerdir. Nitekim yükselmiş hormonları sebebiyle o an onlara kendilerinden çok egoları ve bedenleri hükmediyordur. Tavırlarının farkında olmalarında ve hayata dönmeleri oldukça faydalıdır. Dışarıdan görüldükleri zaman ne kadar kötü durduklarından haberleri yoktur. Karşı değilim ama evcimen olmalarında fayda vardır. Hem olan var olmayan var. Başkalarının libidosunu ne diye yükseltiyorsunuz.
belki alakasız olabilir ama aklıma can yücel'in kitabından bir parça geldi. parçada can baba bir ailenin portresini çizmiş. bu resim hepimizin hayatında bir yer almıştır. can baba anlatır. ' akşamları ailecek oturulur ve televizyon izlenir. çaylar, börekler, çerezler... televizyonda bir film oynamaktadır. bir sahnede filmdeki güzel bayan ve yakışıklı adam sevişirler. salonda soğuk rüzgarlar, fırtınalar kopmakta. baba hemen otoritesini ortaya koyar ve hemen kanalı değiştirir. öbür kanalda kanlı bir boks maçı. kanlar ve terler. ailede artık herkesin içi rahatlamıştır çünkü sevişme sahnesi izlemektense kanlı bir boks maçı izlemek daha ahlaki gelir aileye.
ayrıca kendimi düşündüğümde bazı uç durumlarda sokağa işemek zorunda kalmışlığım vardır. * sokağa utanarak işemektense, sokakta fütursuzca öpüşmek bana daha güzel geldi. *
şimdi efendim öpüşmek var öpüşmek var.
sen sokakta sevgilinle önsevişme aşamasına getiriyorsan bunu hoş değil tabiki.
çoluk var çocuk var ayıba kaçar mı kaçar. çek kenara yap demiyorum yapmada demiyorum
hayat senin manita senin. ama küçük bir öpüşmenin zararı olmayacağını düşünüyorum.
(bkz: zekeriya beyazdan çarpıcı açıklamalar)
başkalarının yaptığı ahlaksızlıkları yargılamamak yapılan ahlaksızlığa ortak olmaktır.
ahlaki değerler söz konusu ise yorumlardan ve yargılardan kaçma hakkımız yoktur.
(bkz: yargıla ve yargılanmaya hazır ol)