+nalan ıslanmışsın..
-evet muhammed.
+bir de elinde çiçekler kıyamam ben sana..
-hıı..onlar mı? yoldan geçen kibar bir beyefendi verdi..şimdi de arabasını almaya gitti ıslanmayayım diye beni evine götürecekmiş..
+vayy o... şlaakk!!
kanatların altına alınarak yağmurdan korunulası kızdır. daha sonraki aşamada eve götürülüp, saçları kurutulup taranmalıdır. yağmur kesildikten sonra bir taksi çağrılıp evine yollanmalıdır. çiçekleri de kurumadan vazoya koymayı unutmayın.
gidip "çiçekleri sardığın zımbırtıyı kullanmıyorsan bana verebilir misin, başım ıslanmasın." denilecek, daha sonra da okkalı bir siktir yenilecek kızdır.
bu şehirden artık ayrılması gerektiğini söyler kız, son kez buluşmak ister.
adam kalan son gücüyle tamam der. elinde bir buket çiçek, yüreğinde onu vazgeçirebileceğine dair bir umut, yola düşer.
...
-Bu bir veda değil!
Bağırır adam , kızın tam karşısında, yüzü karanlıklar içinde, sesi titreyerek;
-Veda değil bu, ben seni ömrümün sonuna kadar bekleyeceğim!
kız Öylece kalır. ne sesini duyurabilir, ne söyleyecek kelimesi kalır geriye. ardından bakar sevdiği adamın, karanlıkta gölgesini bırakıp gidişini izler. Rüzgar kokusunu getirir burnuna. Rüzgar hoyratça eser. Ağaçların uğultusu ayak seslerini bastırır. gittikçe uzaklaşır sesler ve gölgeler.
çınarların arasından gökyüzüne bakar sonra. bir damla düşer üzgün gözlerine , ağlıyorum sanar. yüzünden kayıp ellerine düşer damlalar.
elinde bir buket çiçek, karanlık çınarlı yolun ortasında, terkeder ve terkedilir öylece...
çiçek satıcısı küçük kızdır.
daha iyi satış yapacak olan kızdır. saçak altında beklemek varken daha dramatik bir sahne oluşturup daha hızlı satış yapacaktır. Hatta romantik vatandaşlarımız şöyle diyecektir.
" zavallı şey seni dur elindeki bütün çiçekleri alayımda yağmur altında bekleme halbu ki bunları verecek beni seven bir kadın olmamasına rağmen bütün çiçeklerini alacağım. ama sen de doğruca evine gidip yaşlı nene ne ilaçlarını götüreceksin, belki belki.. bir tas sıcak çorba içebileceksin bu gece. ama ben ... bu çiçekleri solmamaları için bir vazoya koyduktan sonra urganı boynuma geçireceğim. asacağım kendimi küçük kız. ama sen yağmur altında ıslanma emi koş. koş gidip nenene ilaçlarını götür."
sonra küçük kız koşarak uzaklaşır, ilerde bekleyen annesinden biraz daha çiçek alır. birazdan yağmur dinecek ve satışları eskisi gibi sadece günde 200 lira kar getirecektir. küçük kız annesinin bilezik dolu kollarıyla uzattığı çiçekleri alarak tekrar yağmur altında çiçek satmaya başlar. - son -
(bkz : lütfen silmeyin ya, tamam sözlük formatına uygun değil ama.. kalsın ya çeşit olsun)
(bkz : ben olayı yanlış anlamışım.)