çocukları eve kapatıp teknoloji oyunlarına hapseden saygıdeğer site sakinlerini rahatsız eden çocuklar(mış).
dışarda oyun oynamayı unutan çocuklara örnek olacak belki de bir kaç çocuktan biridirler. bağrışmaları da gürültü değil; biz saygıdeğer ev kuşu, teknoloji mahkumu site sakinlerine hayatın, günlük yaşamın canlılığını hatırlatır.
giderek azalan, ileride görmeye, duymaya hasret kalacağımız, teknolojinin daha esir alamadığı çocuklarımızdır. her biri bir messi, ronaldo olup gönüllerince top oynarlar. bu sokakda çocukların seslerinin azalmaya başladığı an türk sporunun gelecekteki başarısının bittiği andır.
çocukluğumda mahallenin huysuz amcalarını, nemrut teyzelerini hatırlatan çocuklardır. çocukların çıkardığı sesler değil de, o anda camdan bağıran amcalar daha fazla rahatsız ediyor.
20 yıl önce dahil olduğum bir gurup olduklarından, diledikleri kadar gürültü yapmalarını anlayışla karşılayabileceğim çocuklardır. derbi tadındaki mahalle maçlarını hemen aşağımızdaki okulun bahçesinde gerçekleştirerek, çok gürültüye sebebiyet verebilecek durumları engellemeyi akıl edecek kadar da düşünceli çocuklardır.
bu nesilde pek yoktur. eskiden zengin - fakir ayırt etmeden herkes bu şekilde oynardı. şimdi ise sadece fakir mahallelerde ve köylerde gördüğümüz kadarıyla var. artık insanlar çocuklarını sitelerinin bahçelerine ya da avmlerdeki oyun salonlarına götürür olmuş. ha eğlenceli mi? evet olabilir, ama hiçbir zaman güzel bir anı olarak kalmayacaktır. çünkü manevi değerleri yoktur. nitekim o maçlardaki dostluğu, dayanışmayı, gülmeyi ağlamayı, susayıp komşunun evine gitmeyi, kirlenmeyi tadamayacak çocuklarımız.