siya siyabendin şu cümleleri sokağı tamamen anlatır bence.
--spoiler--
sokak, tamam mı, insanı birleştirir.
hangi sınıfsal temelden olursan ol, bütün insanları aynı hizaya getirebilir; öyle bir özelliği vardır sokağın.
tinerci de gelip yanınıza oturur, oradan elinde böyle laptop'uyla geçip gideni de.
yüreğinden yakalıyoruz, onları buluşturabiliyoruz.
hatta bazen biz aradan çekilip onları baş başa bırakabiliyoruz; kendi hesapları var, onlar görüyor
--spoiler--
içimizin yansıması... "Sessizlik" demişti bir zamanlar biri "cidden ama cidden nerededir" Kafelerde dolaştı, evinde ıssızlaştı en sonunda bilmediği yerlere gitti. Ama her defasında türlü türlü sesler işitti. O seslere araba, insan veya müzik sesi dedi ama anlayamadı. Sessizlik özünde kendisiydi; o denli sessizdi ki duyamadı. Dışarıda, sokakta olan ne varsa bizim unuttuklarımızdan ibarettir.
ılık rüzgarın esmediği, yeşil çamların kokmadığı bir sokakta yürüyorum. Her zamanki gibi karanlık, yerde sokağın ışıklarını yansıtan su birikintileri ve klişe olmadığını iddia eden yorgun iki köprücük kemiği... yürüyoruz hep beraber ah diye nefes verdiğim bu dumanlı sokaklarda. kaybolmadığımdan adım gibi eminim; sadece evin yolunu göremiyorum, ama biliyorum eve doğru gittiğimi...
Çalılıklardan gelen kirpi seslerinin bile korkutucu olmaya başladığı bu sokaklarda, günün her saatini yalnız ve sessiz geçirdiğimi hatırlıyorum. Eskidendi, çok eskiden. Şimdiyse her yanım dağ suyu ve güneş yanığı; yanlış yoldan bana kalan iki hatıra. Biri gözlerimden, diğeri sırtımdan; bu acılar hiç dinmeyecek sanıyordum.
insanın hatıralarla arkadaş olması ne acı, sokakların kirpilerle dolu olması da...