güzel başlıkmış ironik de hem. ama vazgeçtim şu an ironik yazmayacağım.
bir ara gittiğim şehirde okurken çok olurdu tavuklar evin önünde pervasızca dolanıyor, halil sezai kafası güzel şarkısını bu tavuklara yazmış sanırsın; öyle güzeller. sonrasında başıboş eşek gezmeye başladı eve giremiyordum bazen, çünkü ne bileyim manyak mıdır nedir bekliyor sokakta stabil. o da kırmış kafayı belli. ama uzaktan nasıl severdim kendisini, üzeni görürsem dövücem o derece sevmek. iyi de ondan da ben tırsıyorum, bi çekinti kızdı mı ne yaptı diye.
sonra önüme o eşek düştü; araba çarptı öyle bir hızlı çarptı ki, kurdeşen döktüm üzüntüden gecesinde. bir de nasıl oldu da düşerken bana çarparak amel defterimi kapatmadı anlamadım .iyce üzüldüm.
tavukların da kıymetini o zaman bildim ve hep iyi davrandım sonrasında onlara. sokakta diye bi kıymetsizlik bi adamsendecilik yapmak çok ayıp zira.
güvercinleri hiç sevmem mesela yem yicem diye hep kavga gürültü.
Çekemeyen anten taksın. Ben de arada sokakta tavuk görüyorum. zoruna gidenin borusuna gitsin. El kadar tavuktan rahatsız olmak nedir? Çok tatlı ve masum canlılar.
Şehrin göbeğinde nezih bir semtte oturuyorum ama bahçeli evler var. O tavuklar da sokak tavuğu değil, hepsinin bir evi var. Akşama kadar gezip akşam evlerine dönüyorlar.
Sokak köpekleri gitsin, yerine tavuklar gelsin. Bak şöyle değişik ve çok şirin tavukların sokakta gezmeleri hoş olmaz mı?
Horozlar kimseye durduk yere saldırmazlar. Herifin karısına, cücüğüne "geh bili bili bili" diye zırvaladıysan ona tepesi atmıştır. işsiz güçsüz adamlar değiller. Sen ben osura osura uyurken bunlar karga bokunu yemeden kalkıp ötüyorlar.
Sokakta başıboş köpekler milleti parçalarken "gıt gıt gıt" diyen adile Naşit'in ruh ikizlerine sallamayın amk.