sağolsun holllywood filmleri, sağolsun bohem hayatı ve sefaleti yücekten ekşi sözlük kültürü 1960 lar amerikasında yaşıyormuş gibi hippicilik oynayan ve evsizliğe yersiz yurtsuzluğa özenen yeniyetmelerdir. onların bir suçu yok , reklamlar iyi.
arkadaş insanın yer yurt olarak bir şeyi benimsemesi o kadar doğal bir ihtiyaç ki , bir gece olsun sokakta hatta çok uzakta değil evinin bahçesinde yat bakalım acaba kedi köpek gelir mi acaba her yanım böceklenir mi diye düşünmeden bir kez uyu. hadi yeri yurdu geçtim sokak sanatçılığı bildiğin monkey business yani milleti eğlendirerek para kazanacağın bir iş. bunun nesine özeniyosun bu kadar. tamam yeteneğin vardır amatör çalıyosundur veya çiziyosundur bişeyler tek tanınma yolum sokak dersin sermaye yok sponsor yok dersin buna eyvallah . ama sırf sokak sanatçısı olma kalıbına, rastalı saçlarla istiklalde gece üçte müzik yapmanın vereceğini düşündüğün o heyecana yönelik bir istekse kusura bakma ama senin beyni çok fena sikmişler.
zaten popüler hatta popüler olmayan aykırı kültür öyle bişey ki seni yönlendirdiğini bile fark etmeden yönleniyosun. mesela trainspotting hatta requiem for a dream gibi dramlarda gördüğün o sefalete rezilliğe bile öyle farklı ve iyimser bir açıdan bakılıyor ki biliçaltında bir nokta bu hayata özeniyor. uyuşturucu deneyimini merak ediyor. ailenle zıtlaşmak, sosyal hayatta problemleri olmak başarısız olmak sana hep iyi bir şeymiş gibi anlatılıyor.
90 lı yıllarda bunu rock ve metal müziğin içinde çeşitli asi genç hikayeleriyle yaptılar, deri montlar motosikletler gümüş takılar tamam bunlar sadece moda yönü lakin ortada büyük bir şey vardı ergenlik problemlerinin yüceltilmesi, insanın içindeki çocuk ve onun coşkusu gibi kavramlarla sizi sözde başkaldırıya özde hiç bir boka yaramadan geberip gideceğiniz bir pratik anarşistliğe yönlendiriyorlardı. en basitinden bir skid row bile bütün şarkılarını 15-25 yaş arası gençlerin ailelerine, çevreye ve sözde ekonomik düzene başkaldırmaları üzerine yazdı, twisted sister, korn hatta megadeth hepsi aynı kültüre teşvik ediyordu. bunu her şeye dış güçlerin oyunu diyen kahvedeki amca öğüdü olarak söylemiyorum. ben de dinliyorum zamanında daha da çok dinlerdim sadece müziğin, sinemanın, edebiyatın her zaman masum sanatlar ve eğlenceler olmadığını bilin. megadeth veya skid row bilerek sizi bir boşluğa ve sahte anarşilere bireyselleşmeye ve isyana teşvik amaçlı kurulmuş değil sadece zaten kendi hayat tarzları ve felsefeleri olan şeyi yansıtıyorlar.
ama onların hayat tarzı sizde mükemmel sonuç vermeyebilir. neticede rockstar olup turnelerde o şehir senin bu ülke benim gezen ünlenen kaç kişi var? bu yola baş koyup elektrogitarıyla kıçıkırık kadıköy barlarında çakma entellerle 40 yaşındaki motosikletçilere her akşam çalmak zorunda olan kaç kişi var?
neyse konu dağılmadan günümüze dönelim rock-metal akımı biraz eskidi nasılsa artık siz liselilerin etkilendiği akımlar tarzlar evrildi şimdi daha umursamaz ve bomboş şeylere özendiriliyosunuz. gelen gideni aratırmış ya. içinde 4 ten fazla nota olmayan elektronik müziğin önünde düz metin okur gibi rap yapan veya saçma danslarla gereksizliklerle sizi güldüren soytarılarınız var. çoğunuz r&b ve hiphop kültürüne özenip bu şekilde isyan ediyor. tamam sorun yok ergensiniz muhalif olmanız lazım enerji atmanız lazım lakin birkaç yıl içinde bu tavırları bırakıp normal yaşama ayak uydurmazsanız siz de şimdi kadıköy barlarında kız tavlamaya çalışan 40 yaşındaki motosikletçiler gibi ileride boynunuzda altın kolye üstünüzde xxxl hırkalar eşliğinde hip hop kıyafetlerle gezerek üniversiteli kız tavlamaya çalışan amaçsız zavallılar olabilirsiniz. tabi aranızdan daha marjinal takılan bir kesim de biz bu popüler kültüre karşıyız diyen ve bu entrynin asıl konusu olan kesim.
bunlar daha bohem daha bir entel olma çabasında olduğundan farklıyız diyerek popüler olana karşıyız diyerek 50 yıl öncenin popüler akımlarına sarılıyorlar. sanki geçmişte olunca popüler kültür olmuyor amk. çakra çukra new age muhabbetleri, kendi içine yönelmeler evreni anlama çabaları sikimsonik enerjiler auralar şunlar bunlar. otlar tütsüler eşliğinde marjinal eski kıyafetler giyip saçları kalıcı örgü veya rasta yapmalar. size kötü bir haberim var marjinal değilsiniz sadece 50 yıl öncenin popüler akımını yaşayan geçmişte kalmış sıradan insanlarsınız. modayı veya kıyafeti saç tarzınızı istediğiniz gibi seçmeniz sorun değil ama sizin gibi düşünmeyen yaşıtlarınızdan üstün olduğunuzu zannetmeniz sorun. özel mülke karşı olduğunuzu söyleyerek evsiz kalmak istemeniz sorun. ulen komünizm de özel mülkiyete karşı ama herkese ev veriliyor . barınma ihtiyacı maslowun piramidinde bile en alt basamaklarda yani buna muhtaçsınız.
gelelim sokaklarda çalma olayına çalın tabi yeteneğiniz varsa ilginiz varsa uğraşın müzikle biz de dinleyelim, ama sırf coolluk olsun diye sırf farklı görünmek adına hiç bir boka yaramadan ölmeyi , kofti anarşistliği düzensizliği yuvasızlığı savunmayın. çok da marjinal durmuyo bilakis sizden o kadar çok var ki. bak bizim buralarda bir amca var mesela evine icra gelmiş, eşinden boşanmış çocuğunu yuvaya vermiş kendi de bir sazı bir bavuluyla sokaklarda kalmış yaşamaya çalışıyor. ülkemizde sokak müzisyeni bu demek işte bu adam sokak müzisyeni işte ama hollywood anlatmayınca o kadar tatlı gelmedi di mi? hiçbiriniz özenmediniz değil mi? işte gerçek hayat bu .