haberde de bahsettiği gibi çarşafı hilafetin sembolu sanan düşünme acizi teyzelerdir. yazık yaşlarını başlarını almışlar yaptıkları işe bak arkadaş. maymuna dönmüşler be. :)
birilerinin kendilerine çarşaf yırtmanın cumhuriyete sahip çıkmanın tamamı olmadığını söylemesi gerekmektedir. elbette iyi yapmışlardır fakat lafta cumhuriyetçilik basit bir iştir.
- ayol yırtın kızlaaar. oooh
- ay kız abla kollarım koptu vallahi bırakalım mı yarın da geliriz.
- senin ağzını yırtarım kız. bitecek o çarşaflar. daha burda bi düzine var.
- iyi ya. off.
- yırtık.
- ne!
- ..
kendilerini yükselen islami yaşam tarzına karşı tehlikede hissediyorlarsa, tck'ya göre suç ihtiva etmeyen her eylemi yapma hakları olduğunu unutanları iplemeden eylemlerine devam etmesi gereken teyzelerdir. bu ülkede hiçbir kadın cebren kara çarşafa sokulmadı diyeniniz varsa buyursun gelsin, alnını karışlarken yaşayacağım hazzı tarif edemem.
demokrasi böyle bir şey canlarım; her gün hiç üşenmeden, ortodoks islam inancına sahip olmayan kişilere karşı net şekilde hakaret eden ve bu kişilere karşı uygulanması gereken şiddetin şeklini tarif eden bir kitap devlet memurlarınca övülüyor.
misalen kuran'a göre ben ve benim gibi insanlar kör, cahil, sonsuz acılar çekmesi gereken kişileriz. biz bu safsataları her gün duymak zorundayken, bu safsataların anlatılması her gün devlet tarafından fonlanırken sesiniz çıkmasın, birileri kendi hür iradelerince ilkel bir orta çağ anayasası olan kuran'ın getirilerini protesto ederken yobaz olsun, faşist olsun.
kokoncanların örtüye olan düşmanlığını çarşaf yırtarak gösterdiği eylemdir. Allah akıl fikir versin. ister sevin ister sevmeyin. ülkemizde bazı kadınların giydiği bir giysidir çarşaf. onu yırtınca mezarından mustafa kemal atatürk çıkıp hediye mi verecek sanırlar acaba?
çok güzel lan. bi toplumda insanlar birbirlerinden bu kadar bihaber olur. sen türban takanın ülkeyi yıkacagını şeriat getiriceğini düşün, sen de laiklerin dinsizliği yaymaya calıstıklarını düsün sonra da böyle o bunun çarsafını yırttı, atletim ıslandı,corabım kaçtı, aman donum yırtıldı...yurdum ınsanı ne guüzel de sembolizm içinde yüzüyor arkadaş.
bu teyzelerin yangları genelde ayakta işer. oturarak işeyenlerine de stockholm sendromlu nebahat derler. mini etek yakmak yerine, ne mini eteği kot pantolon diyelim iyisi mi, giymeye niyetlenen kızlarına hep çiçek verirler. dayak filan yok zaten, kızını dövmeyen dizini döver, aborijin atasözü anasını satayım.
deniz baykal, doçentlik tezindeki 1965 seçim raporunda, "dp geleneği halkın muhafazakár değerlerine saygılıyken, chp, onları değiştirmekten yanaydı. dp'liler halka hizmet götürürken, chp'liler ona dans öğretmekle meşguldüler. Bu yüzden de hizmet almamış halk, değerlerine saldıran chp'yi sandıkta cezalandırıyordu." diyordu. bu olay hatırlattı, hala oralardalar...
tepkilerini bu şekilde göstermiş teyzelerdir. susup oturan teyze olmaktan terfi ettikleri için saygı duyulmaları gerekir. keşke her delilik böyle olsa dedirtir. (bkz: memleketi delicesine satan amcalar)
tasarruf yapan teyzelerdir. tamamen maksatları yanlış anlaşılmıştır kanımca. bu teyzelerimiz çok ilerici, çağdaşcı, laikci, medeniyetçi, atatürkçü, kemalistçi, aydınlık türkiyenin habercisi oldukları için bir çarşafa giden kumaşla kaç tane cumhuriyet kadını giyinebilir diyerekten bunu göstermek maksadıyla çarşafı 5 10 tane mini etek çıkacak şekilde düzgün bir biçimde kesmişlerdir. çünkü medeniyet ölçümüz kadınlarımızın ne kadar yerini açıp açmamasıyla ve erkeklerimizin libidolarındaki seviyleyle doğru orantılıdır. bir sonraki eylemlerinde de çarşaftan mini etek yerine tanga çıkartmaları dileğiyle.
eğer ki çarşafın yırtılmasını bu ülkede kadınlar çarşafa zorla sokuluyor muhterem şeklinde yorumlayacaksak yine de yırtılan çarşaf olmamalıdır. madem ki erkekler kadınları zorla örtmekteler o halde bunu yapan erkekleri temsilen cüppe mi yırtarsın şalvar mı tercihi sana kalmış ama çarşaf olmamış.
bu yaptığının kendi isteğiyle çarşafa bürünen kadın üzerinde bırakacağı etkiyi hiç mi hesap edemezsin düşünme özürlü ayşe teyzem.
--spoiler--
Mustafa Kemal Atatürk'e şükran borçlarını sunmak için bir araya geldiklerini belirten Ongunsel, “Ülkemiz üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit edenlere karşı birlik olmaya, devrimlerimize sıkı sıkı sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Ongunsel'in konuşmasının ardından, CHP'li kadınlar, yanlarında getirdikleri kara çarşafı dört bir yanından çekiştirip yırttı, parçalarını yere atıp ayaklarıyla da ezdi.
--spoiler--
Atatürk e şükran borçlarını sunmak için çarşaf yakan zihniyet eylemidir ve devrimlere dair sahiplenmenin 2 çarşafın iki ucundan çekiştirerek gerçekleşeceğini sanmanın cehalete dair sağlam örnekleridir. *
Az bile yapmışlardır. Sadece sembolik çarşafları değil, gerçekten içinde insan bulunan çarşafları da tutup tutup yırtabilsek keşke. insan hakları, özgürlük, demokrasi filan beyni gelişmiş milletlerin toplumların işidir. Bizim gibi gerizekalısı on milyonları aşan toplumlarda çarşaf da yırtılır, türban da yırtılır. kılık kıyafet kanununa muhalefet diye bir suç var. Bunun da bir cezası var. Bu karafatmalara, şeyhlere, şıhlara, sarıklılara kesilmeyen kılık kıyafet kanununa muhalefet cezası, beyoğlu'nda Hüseyin Çapkın tarafından travestilere kesiliyor. Yemişim böyle insan hakları savunucularını...
