pencereden bakıldığında dışarıyı aydınlatan, romantik şiirler yazdıran, hayallere sürükleyen şeyin ay olmadığı gerçeğidir.
gece yarısını geçmektedir saat. sigara yakılır. kokusuna hasret kişiler akılda sıraya dizilir. of'lanır, pof'lanır. müzik açılır kısık seste ve yatağa uzanılır. gözleri pencereden dışarı dikersiniz ve belli belirsiz ay oradadır. kendimizi rahatlamış hissederiz. gerginlikten eser yoktur. odadaki yoğun duman gitsin amacıyla pencere açılır ve ; o da ne?!?! koskoca sokak lambası bizim ay'ın yerinde. hemide altından direk destekli... kendinizi kullanılmış, yıpranmış hissedersiniz. ''ulan iki saattir boşuna mı duygulandım hay allah belamı versin.'' dersiniz. sigaranız bitmemişse yatışabilirsiniz ama üçgen şeklindeki sokak lambasından nefret etmenizi engellemeyecektir.