kış gecelerinde yanında olan harika kombinasyondur.
sizi bilmem ama kışlar benim için bir başkadır. karanlık, puslu, neşesiz, boş.. bazıları bunların birleşiminden haz etmese de nedendir bilmem bende çok ayrı bir his uyandırır. kulağında müziğin.. araba yok.. insan yok.. sadece sen ve müzik.. yolun ortasında sallana sallana yürürsün. aklın sakindir. mutluluk istemezsin. hüzün olmalıdır. sıkıntı, üzüntü, problemler değil.. saf hüzün... huzur veren hüzün derler ya.
şemsiyeye gerek yok.. ıslanarak güzel değil mi zaten? yolu uzattıkça uzatırsın. şehrin o unutamadığın sokaklarından geçersin. yaşanmışlık dolu sokaklardan. bazen çok sevdiğin bir solo denk gelir o anın üstüne. işte o zaman her şey harikadır.. duyguları en yoğun şekilde yaşarsın. yalnızlığı tatmanın en güzel yolu. maalesef yol da bitmek zorundadır elbet. o yürüdüğün yarım saat çok çabuk geçmiştir. yine evdesin. kapalı, sıcak, insan dolu. dışarıya bir sefer daha yapsak mı?
evden uzakla$mak isteyen bir çocuğun en iyi arkada$larıdır. sokak lambaları ve yağmura kavu$abilme ihtimali, bir gece, rutin anne baba gerginlikleri sonucu kapıyı vurup çıkmakla ba$lar. kaçılır ses duymamak için. o çok sevdiğin sokağının kaldırımını, her seferde yava$ yava$, tadını çıkara çıkara yürürken, $imdi ko$ar adımlarla geçersin. hava buzdur, gökyüzünde kırmızı yağmur bulutları... duyarsızla$ırsın her $eye. hani o haberlerde bahsedilen sokak piçleri, serseriler vardır ya, "onlardan çıksın lan kar$ıma" dersin, "öldüreyim, sinirim geçsin" dersin. para her $ey demek ya; aceleyle çıkıldığı için cüzdan, para hiçbir $eyin yoktur yanında. sokak sokak gezersin, dü$ünürsün "bu olanları ben hakettim mi acaba" diye. yağmur ba$lar, iyi ki kap$on vardır montunda, kafana geçirirsin, yürümeye devam... aklını kurcalar hep ev, evdekiler. yorulursun, çökersin soluk soluğa bir sokak lambasının dibine. yağmur $iddetini artırır, bitkindir ruh durumun. öylece beklersin, beklersin. tek $arjı kalmı$ telefonun çalar, "abi kavga bitti gel" der 4 ya$ küçük karde$in sesi. i$te o zaman ya$lar hallice bo$alır gözlerinden. sokak lambasına sarılırsın, yağmur gözya$larına e$lik eder vaziyettedir. gözya$ların bitene dek. sonra bostancı'daki o sokaktan her geçi$inde bakarsın o lambaya... "bir de yağmur yağsın $imdi" dersin. "o yağsın ben ağlamayacağım" dersin, kendine söz verirsin. defalarca söz verirsin mutlu olmaya...
sıcak evimizden baktığımızda ve yanımızda sevigilimiz varsa çok romatik anlar yaşadığımız bir enstantanedir. ancak o esnada ciseleyen yağmurun altında kalan insanlar için çok da iyi olmayan bir durumdur (bkz: sokak çocukları). bir de sonbahar gelmişse ise durum çok daha vahimdir.
en huzurlu bazen de en muzur atmosferdir.camdan izlemek ayrı bir keyif ortamı oluştururken,sokağın ta kendisinin içinde yürümek akla bir takım soruları getirebilir.
etrafta da kimse yoksa eğer,adımların daha da hızlı atılarak uzaklaşılması gereken eskiden ambiyans yaratan şimdi ise metropol tarzı yerlerde bile tırsmak için yeterli olabilecek 3 elementten 2 si.
(bkz: eskiden hüznü anlatırdı bunlar)