Beyaz önllüklü satıcının sattığı, beyaz boyalı, iki kapaklı ahşap kutudaki lahmacunları löppp löpppp götürdüğü halde hastalanmayan, zehirlenmeyen bir nesildi.
Çünkü adamlar birinin sağlığına zarar vermekten, ekmeğinden olmaktan, gezdiği mahallelerde adının çıkmasından korkardı.
Evet zerre miktarda kıyma ve bol soğan kullanırdı ama o kıyma kıymaydı, yani bildiğimiz dana kıyma, eşek eti, at eti, soya kıyması değildi.
hayatta yemedim ki hayatım buradaki bazı uuserların 3 katı kadar uzundur.
bazı şeyler vardır ki asla yenmemelidir. hele ki et fiyatlarının arşa çıktığı şu dönemde. o lahmacunun içindeki etin ne eti olduğunu asla bilemezsiniz.
sokağı bırak, ben ortaokulda iken kantine lahmacun geliyordu. sabah saat 10'da deli gibi lahmacun gömüyorduk. Ama lahmacun dediysem, içinde et olduğunu düşünmeyin pek. bileşenlerinin %90'ı soğan, %9'ı soğan esansı, %1'i de kıymaydı.