evet hiç kimse de tu çiçiçi'nin kökenini bilmiyormuş.. anlatayım.. cumhuriyetin ilk yıllarında köpekli baba olarak bilinen kadim bir imam vardı.. ülkedeki köpeklerin nerdeyse dörtte birine sahipti.. bir gün bu adamın yanına bir peder gelir ve kendisinden iki dinin kaynaşması dostluk, barış mesajlarını simgelemesi adına bir köpek ister..
verdiği köpeğin adı da çiçi'dir.. etrafta görülen köpeklere tu çiçiçi yapmak burdan gelir.. köpekli baba da gider ayak pedere minik bir latife, ufak bir şaka yapmak ister.. ve şu an hepimizin bildiği kalıbı kullanır.. 'tut çiçiçi' der.. köpekte pederi ısırmaya çalışır.. gülüşmeler şakalaşmalar derken zamanla tut çiçiçi kalıbı, 'tuu çiçiçi'ye evrilir..
bütün uzuvlarını bahçeye sokup köpeği kızdırmaya çalışan şerefsiz ile aynı şerefsizdir. * Halbuki geneli bahsi geçen hayvandan kısadır. (bkz: kafkas çoban köpeği) *
tezedit: zall cığım entry tarihim 1970 (bkz: siz yokken biz vardık) (bkz: bir ortaklığa ne dersin)
daha zevklisi olamaz. benim lan o piç! ama öyle yu kıs kıs kıs gibi oğlanmatik bir şekilde yapmazdık o denileni. tuttuttuttuttuttut filan derdik. kıs kıs ne oğlum ya. kıs kıs gül hesabı.