Çalıştığım yerde epey yaşlı bi' tane turuncu renkli erkek kedi var. Garfield'ın yandan yemişi. Çok öyle kilolu değil ama aslan kaplan gibi irice mübarek heybetli. Görünüşü kendisini sevdirmeyecek derece soğuk, yaklaşsan sanki cırmalayacak cinsten. hani şu konserve tavuk soteler olur ya aynı ton balığı nevinde spor sonrası atıştırmalık; Dedim bizimkine de alayım. Konserveyi bir güzel elektrikli sobanın üzerinde ısıtıp veriyorum ona. Hapur hupur yedikten sonra başlıyor bacaklarıma sürtünmeye usul usul mırlıyor. Okşuyorum boynundan seviyorum iyice. Sonra birlikte o elektrikli sobanın karşısına geçip cizre ayazına karşı ısınmaya çalışıyoruz falan. Son bir aydır güzel bir dostluk kurduk böyle.
yaralı veya kendine bakamayacak kedileri veterinere götürüp tedavi ettirmek her kendine "insan" diyen kişinin görevidir. arkadaşlar, sokak kedileri için ücret almıyorlar zaten. yardıma muhtaç kedileri götürün lütfen..
bir gün birisi gelir size durduk yere vurmaya zarar vermeye kalkar kaçarsınız. bir gün birisi size yemek vermek ister bir önceki gün aklınıza gelir kaçarsınız.
artık sokak kedisi gibiyim. kimseye güvenim kalmadı.
kediler en sevdiğim hayvanlardır. köpek gibi ota boka ses çıkarıp kovalamazlar. ayrıca sokak köpekleri iğrenç kokuyor o yüzden onları sevmeyi bıraktım. mideniz bulanırken bi köpeği sevdin ve sonra elinizi koklayın muhtemelen kusarsınız. ama kediler öyle değildir. seveceğiniz en pis kedi bile en temiz sokak köpeğinden daha temiz kokar. ayrıca her zaman av peşindedir fare, büyük böcekler, yılanlar, kertenkeleler her zaman bunları avlar tam bir predator dür.
Kendimi sıkça benzettiğim kedidir. istanbul caddelerinde ara sokaklarında gezer dururum. akşam gezmesi daha bir zevkli. Çöpleri yere savrulmuş, harabe evlerden çıkan o sobanın karbonmonoksit gazı ile ben genizi yana yana tophanenin karanlık sokaklarında ordan oraya savrulurum. Havada soğuksa üşürüm. Yanlızlık daha da acı vurur.
Geçenlerde bir tanesi bir apartmanın kapısının önünde oturuyordu. "şunu biraz seveyim" diyerek yaklaştım. Sinirli sinirli sesler çıkarınca, "bi sevdirmedin şerefsiz" diyerek ayrıldım.
Bugün aynı kedi camdan kafasını içeri uzattı, vardım yanına aldım kucağıma sevdim biraz, koltuğun üzerine koydum oynadık onunla biraz. Ah ulan yiyecek bir şey bulundurmadığım için bir şey ikram edemedim misafirime. Içimde acısı kaldı.
Velhasıl güzel kardeşlerim. Kedi candır. Sevin bu güzel hayvanları. Dokunun, çenesinin altını kaşıyın, varsa ikramda bulunun.
"Elim/üstüm kirlenir" diye kendinizi frenlemeyin. Allah'a şükür su var, sabun var.
Bir sokak kedisi olmak...
Sokakta bir kedi olmak bazen uzun, bazen kısacık bir hikayedir... Kimilerimiz annesiz büyümek zorunda kalırız... Bir sokak kedisi olmak insanların yüzlerinden önce ayakkabılarını görmektir onlar bir yemek masasının altında suratımıza vurduklarında... Bir sokak kedisi olmak bir çocuğa bir kutuda karne hediyesi olarak götürülmek, yazlığa giderken bir kutu içinde bahçeye atılıvermektir, unutuluvermektir... Bir sokak kedisi olmak birilerinin attığı çöpleri yemeye çalışırken cam kırıklarında kesilmek, bazen kör olmaktır... Bahçesine girince insanların balkondan kaynar su dökmelerine alışmaktır sokakta yaşamak, bir apartmanın içine ısınmak için girince süpürgenin sapıyla dövülmek, doğum yapınca yavrularınızın bazen yakılmasına, bazen bir poşette yavrularınızı boğan insan oğluna ses çıkaramamaktır, ve daha sonra bebekler için ağlamaktan ve memelerde biriken sütlerden kanser olmaktır, ölmektir. Bir gün belediyeden gelen amca yemek verince, kanakana yemek ve sonrasında titreyerek, hırlayarak, sürünerek ölmektir. Sokaklarda evsiz olmak her canlıyı benzer risklere sevkeder, terkedilmek her canlıyı önce kalbinden sonra bedeninden vurur!
Firsat buldukça beslediğim, pire kapmasınlar diye bakımlarını akıttıgım, kolye taktığım canlı türü.
Burada Bunları bakımsız görenler genelde direkt görevlilere haber veriyor, götürüp kapatıyorlar kafeslere. orda da bir kaç zaman sonra birileri sahiplenmezse iğne vurup öldürüyorlar.
Yaradan sana o kadar nimet vermiş. O kadarını da paylaşmadın mi o küçük canlıyla...
gidip bilmem kaç liraya ingilish cart curtu iran bilmem nesi alacağınıza sokak kedisi alıp besleyin evinizde. bakın çok değil 2 ay içinde sokaklarda bir sürü yavru olacak bazıları ölecek yem olacak kurda kuşa.
Alın onları besleyin hem sevaba girersiniz hemde hayvan ticaretine ortak olmazsınız. sokak kedisi güzeldir.
2-3 hafta evvel sahibi tarafından bizim siteye atılan bir kedi var. acayip şirin. kocaman gözlü tosun bir kedi. sanırım sahibi sokaktan almıştı. bütün herkese kendini sevdirir nerede görse peşimizden gelir, durmadan sırnaşır dururdu. benim evdeki kedim bile o kadar sıcak davranmamıştır bana. dün yanına sevmek için gittim ve elimi uzattığım anda ürküp kendini geri çekti. dediğim gibi bu kadar sakin cana yakın kedi hayatta böyle bir şey yapacağı aklıma gelmezdi. sonra bi baktım daha 1 hafta önce sapasağlam olan kedinin ayağı havada. o an anladım. ulan çok kötüsünüz ya! insanlarla yaşamayı geçtim beyni yok diye küçümsediğiniz hayvanlar kadar olamıyorsunuz!
biraz önce ekmek almaya çıktım. hava buz gibi. yaktığım sigarayla ısınmaya çalışırken bir kedi ilişti gözlerime. savunmasız bir şekilde küçücük ayaklarını altına alarak ısınmaya çalışıyordu. beni görünce korkusu gözlerine vurdu. yaklaştım her an kaçabilecek bir pozisyon aldı bana karşı. kedicik o kadar ürkekti ki dokunduğumda...sevgi karşıtı, büyük ihtimalle hayatı boyunca ailesinden sevgi görmemiş ve kendisi de sevmeyi bilmeyen bir insandan da kötülüğün geleceğini düşünüyordu. çünkü biraz önce çöp atmaya gelen biri onu korkutmuştu, tiksinmişti ondan.. nasıl bir sevgisizlikle yaşıyorsa artık bazıları, sokaktaki kediden korkar, tiksinir hale gelmişler... sokakta görüp sevdiğin, okşadığın kedi evet kirlidir ama senin beyninin hastalıklı düşünceleri kadar değildir. o hayvancağızı sevip okşadıktan sonra elini yıkar, üstünü de değiştirirsin olur biter ama o hastalıklı beyini, sevgisiz ruhunu nasıl temizleyebiliriz onu bilemem. sokaktaki hayvan doğası gereği sevilmek ister, çoğunluğu da sevilmeyi bilmediği için korkup kaçar insanlardan. çünkü ona zarar verebileceğimizi düşünür. insan nasıl bir gelişmiş organizmadır ki doğadaki diğer canlılar insanın varlığından korkup kaçıyorlar.
sabata filminin unutulmaz yan karakterlerinden biridir.
--spoiler--
tipi itibariyle kızılderili imajı çizen sokak kedisi, muhtemelen dilsiz olduğundan film boyunca hiç konuşmaz. ama aksiyonlarını konuşturur. cüneyt arkın abimizi aratmayacak atlama-zıplama hareketleriyle sabata abi'nin işlerini acaip kolaylaştırır. aslında bunu sabata'nın yancısı olan meksikalı derbeder elemanla olan dostluğu babında yapar. ama en sonlarda meksikalı buna hakkı niyetine iki kuruş atmaya kalkınca ona bile yüz vermez; bunun üzerine herifçi bir deste para verince ona fit olup parayı alır. western tarihinin en kafa tiplerinden biridir.
--spoiler--
