devletin ulaşmadığı veya ulaşıp da bulaşmadığı (levent kırca tarzı entry) yerlerde geçerli olan kanunlardır. misal adamın borcu var ve aylardır ödemiyor. ne yapabilirsin? mahkemeye versen alacağın paradan fazlasını harcamak zorundasın. polise gitsen zerre sallamayacak seni. son seçenek ne? tabii ki sağlam sopa. paranı alamayacaksan da için rahat eder.
terbiyesizlik yapana ses çıkarmamak en büyük özelliklerinden biridir türk toplumunun. kim ne kadar yırtınırsan yırtınsın o kadın otobüste serseriye bağardıyla kalacak milyon tane balıkta anlamsız ifadeyle bakmaya devam edecektir.
sokak kanunlari hammurabi kanunlari gibidir. diyger bir deyisle o sokagin sahibinin insafina kalmistir. isterse yargisiz bir infazi dahi mesru kilabilir bu keyifli kahya. bununla beraber her oyun icin ayridir sokak kanunlari. mesela basketi ele alalim. ampul diye basli basina ele alinmasi gereken bir kanun vardir. yani rakip takimdan biri potaya her topu atanda sen veya senin adam ribaundu aldi mi, hah iste orda tutup da nefis bi goruntu hemen sunu takayim diyemezsin, dedirtmezler adama. iste orda bu ampul kanunu devreye girer; o potanin altindaki ampule benzeyen alandan disari topu cikarmadan potaya sut atamazsin. atarsan yandin gitti salo. ben usuyom ben acimdan oluyom sen oynas dusunuyon. ehemm ne diyoduk, heh ampul. vardir boyle kurallar coktur. sokakta yasayan bireyler olarak biz bunlara uymazsak kim uyar, sizlere soruyorum. o halde, sokaklar bizim diyorsak parcasi oldugumuz bu en muhim sosyal cevrenin kurallarina saygili olmali, yeri geldiginde her birerlerimiz bu kurallarin uygulayicisi, pratisyeni, savcisi hakimi olmaliyiz. ta ki yuzyillardir mukemmel bi surette isleyen bu serefli cark yoluna devam edebilsin; devam ve temadisinden geri kalmasin, dur olmasin insallah.