ben uyutulmasından yanayım, bu konuda hassasiyet gösterenleri de artık samimi bulmuyorum.
benzer bir hassasiyeti sokakta parçalanan çocuklar için gösterdiklerine hiç şahit olmadım.
Sayısının 20 milyona ulaştığı tahmin edilen başı boş köpekleri kısırlaştırma gibi bir politikanın uygulanması için artık çok geç. Her şeyiyle dört dörtlük planlansa bile sonuç ummak için minimum yıllar sürecek bir çalışmayı ve bu sırada artmaya devam edecek popülasyonu ve ortalama köpek ömrünü de dikkate aldığımızda sorunu 10-15 yıl ertelemeyi göze almak gerekiyor.
Hele barınak kurma falan deseniz dünyada bütçesinden böyle bir miktarı ayıracak ülke bulamazsınız.
Diğer yandan, köpeklerin kısırlaştırılarak tekrar sokağa salınmasını isteyenlerin, saldırıya uğrayıp parçalanan insanlar pek umurunda gibi gözükmüyor. Köpeklerin sokaklarda açlık çekmesi, trafikte ölmesi, birbirini parçalaması da pek umurlarındaymış gibi gözükmüyor. Kısacası, feasable bir çözüm önerileri yok.
En makul çözüm toplanıp belirli bir süre bekletilip uyutulması. Ancak bunu yapmadan önce sözümona hayvansever takımına uyutulmayı bekleyen köpekleri sahiplenme imkanı verilmeli.
Köpeklerin uyutulmasını istemeyenler, gidip toplanma yerinden istediği sayıda köpeği; tekrar sokağa salmamak, birine zarar vermesi halinde bütün hukuki sorumluluklarını almak, düzgün şekilde bakıp beslemek, kısıtlaştırma ve diğer sağlık takiplerini yaptırmak şartıyla sahiplenecek.
Bu hassasiyeti gösteren bunca hayvanseverin her biri 1-2 köpek sahiplense bütün sorun ortadan kalkacak. sokaklarda hastalanma, araba altında kalma, açlık, diğer köpeklerce parçalanma riski altındaki milyonlarca köpek sıcacık bir eve ve mutlu bir yuvaya kavuşacaklar.
Makul bir öneri değil mi?
Madem uyutulmasını istemiyorsunuz sahiplenin birkaçını. Kısırlaştırın, sağlık giderlerini karşılayın, besleyin, sahip çıkın? Hem o hayvanlar kurtulsun, hem insanlar sokaklarda parçalanmaktan kurtulsun, hem de siz rahatlayın?
Ayrıca bu hayvansever takımıyla ilgili anlamadığım başka bir husus var.
Bunlar, popülasyonu çok artmış ve insan yaşamını tehdit eden diğer canlılarla ilgili neden aynı hassasiyete sahip değiller?
Konu ‘can’ ise, neden belediyelerin yıllardır sürdürdüğü ilaçlamayla sivri sinek katliamına karşı değiller? Neden fare/hamam böceği vs üremesini engellemek üzere geliştirilen zehirlere karşı tek söz söylemiyorlar?
Örneğin yarın öbür gün kanalizasyon sistemlerinde yılan popülasyonu artsa yılanların öldürülmesine de karşı çıkacaklar mı?
Kriter tam olarak nedir bu konuda?
Sadece memeli hayvanlara hassaslar desek, farelerin suçu ne? Onlar da can değil mi?
Sadece, Memeli olup insana kendini sevdiren hayvanlara karşı hassasiyet geliştirmek biraz tutarsızlık olmuyor mu?
Arada sirada ulkede guzel seyler de olabiliyormus. Olmasi gerekendir. Ona, buna hakaret edip beddualar yagdiracaginiza kanunlasmadan once alsaniza evinize bir tane sokaktan kopek. Neden almiyorsunuz ? Cunku Vicdan masturbasyonu yapip, mama ureticilerinden ve size aciyan insanlardan para kazaniyorsunuz.
Daha az once arabadan inip evime yururken 15-20 tane kopek birden karsima cikti. Elimde bastonlu semsiye vardi da yere vurarak ve ustlerine sallayarak kacirdim. Ben degil de baska birisi, kadin veya cocuk olsaydi Ankara'da sokak kopekleri xxx isimli sahsi parcaladi diye haber olurdu. 40 kusur yasimda sinirden ve stresten elim kolum titriyor suan. Sabahin 6'sinda bunu yasamama sebep olanlar da sizlersiniz.
Nihayet! Yerinde bir karar. Destekliyoruz.
Köpek eti tüketen afrika ve uzak asya ülkelerine de pazarlanabilirler. Milli servet boşa gitmesin. Hem inekler tavuklar falan rahatlar bir süre.
Kısırlaştırmak ve barınak gibi aptalca çözümler öne süren net gerizekalıdır. Bunların maliyetini ve metrekaresini hesaplayamayacak kadar matematikten ve realiteden uzaktır. Öldürmek tek çözümdür. Bunlar bir de kendilerini çoğunluk zannedip öldürülmesini isteyenleri azınlık zannediyorlar. Oysaki kendileri bir avuç insan. Böyle olduğu halde bütün belediyeleri ve çoğunluğu bugüne kadar susturmayı başardılar. Çünkü çirkefler ve insanlar bunlara bulaşmak istemiyor. Sesleri de çok çıkıyor. Sosyal medyada çok etkililer. Asıl susturulan köpeklerin öldürülmesi gerektiğini savunan çoğunluktur.
hayvanların uyutulmasına kesinlikle karşıyım. herhangi bir zümreden de değilim. beter olacaksınız bir tahmindi beddua değil. bunu da çok istiyorsunuz olun dedim.
kaldı ki beddua da olsa bedduayı sadece peygamberler etmez. hayvanlar uyutulmasın dedim diye bu sitede bana peygamber misin de denilmiş. siz allah mısınız peki?
yüz yılda bir köpek katliamı yapmak hiçbir kötü sonuç doğurmaz çözümdür diye düşünüyorsanız beter olursunuz. hayvanların öldürülmesini savunuyor, yaşasın diyen alsın evine diyorsunuz. köylerin asla denetlenmediğinden bir köpeğin yılda kaç köpek doğurduğundan köylünün sahipli köpeğini hiç kısırlaştırmak zorunda kalmadan çok rahat çok profesyonel elli atmış köpeği istediği gibi sokağa saldığından bahsetmiyorsunuz.
uyutmayı savunuyor çözüm olarak görüyor ama hala kısırlaştırmaya karşı çıkıyorsunuz. katliam çözüm olsaydı şimdi böyle bir sorun olmazdı. "aaaa öldürelim lan bunları." demek de bir tek sizin aklınıza gelmedi.
barınak çözüm değildir. gerekli denetimleri yapmak önlem almak, vatandaşların güvenliğini sağlamak, sokak hayvanlarını korumak devletin görevidir. hiçbir zaman hayvanların sokaklarda sürüler halinde gezmesini savunmadım. asla köpek insandan daha değerli demedim. kendime hayvanseverim de demedim. burada üremeye engel olmayıp, "kuduzdan insan ölmesin" bile demeyip aşılamaya bütçe ayırmayan belediyeyi eleştiriyorum. başıboş hayvan sorunu yeni oraya çıkmış gibi bu güne kadar kontrolsüzce hayvan üretenlere hiç sesinizi çıkarmayıp iş öldürmeye gelince bu kadar iştahlı olmanızı eleştiriyorum. asıl samimi olmayan budur.
edit: yasada sokak hayvanları diyor köpek demiyor ve kedilerde de kuduz var, yayılmaya devam ediyor. aşılama ve kısırlaştırma yok çünkü. köpekleri öldürsünler ama kedilere bir şey yapmasınlar diyenlerin haberi olsun. aşıyı savunmayacaksanız her şeyden vergi alıp iş yapmaya gelince "başka çözüm yok öldürelim" diyenleri alkışlayacaksanız kedilerden de insanlara tırmalamayla kuduz bulaşacak, ölmeye devam edeceğiz. 2024 yılında kuduz olmak da kedinin suçu demezsiniz herhalde. çözüm var hep vardı ama uygulanmadı.
kuduz bulaşacak ölmeye devam edeceğiz dedim diye buna da beddua diyenler çıkabilir.
beddua falan değil açın elinizi duamdır: insan dünyada yalnızdır, gariptir, acizdir. her şey herkesin başına gelebilir. inşallah bir gün mesela göçük altında kalıp ite kediye muhtaç olmazsınız.
Kediler de kuşları avlıyor, yazık zavallı kumrular, serçeler. yav kaç defa gördüm. Kedilerin de bir miktarı azaltilmali. Özellikle kara kediler.
Ama tamamen yok edilmemeli kediler çünkü fare de yiyorlar.
valla bu konuda türklerin batı'dan daha merhametli oldukları düşünülmüş ama işlerine gelince batı'yı övüp kimileri de türkleri kötüler. en azından bu konuda övmüşler. tarkan da "ne kadar doğru demiş" diye yazmış.
hayvan da olsa insan da olsa ağaç da olsa öldürmek, cinayettir. ünlem.
sokakta başıboş hayvan olmamalı. nokta.
neyin maliyeti amk ya? bursa'ya, kocaeli'ye, urfa'ya 30.000 kişilik stad yapılacak para bulunuyor ne için top oynamak için! maliyet diyenin olmayan vicdanını eşekler kovalasın.
5 büyük 10 küçük şehre 1000'er m2 tesis yapsan bu hayvanları oralara toplayıp kısırlaştırsan acaba bir haftalık karayolları geliri bunu karşılamaz mı? ortalama sokak hayvanının ömrü 5 yılı geçmez 5 senede tertemiz olur ortalık. ama kim sokaktaki gariban köpeğe para harcamak ister değil mi? sivilinden devletine, ülkedeki herkes çevresindeki iki ayaklı aç köpekleri doyurmakla meşgul çünkü.
O zaman katiller de tecavüzcüler de hayatlarının sonuna kadar ışıksız hücrelere hapsedilsin. Avcılık yasaklansın, avlanmaya kalkışana ibret para cezası verilsin.
Bütün sokak hayvanları tehlike içermediğinden hatalı genelleme barındıran bir öneri.
yahu bakkal hesabıyla olacak iş mi bu. bir kere konu, halk sağlığını, sosyal hayatı ve ülkenin imajını yakından ilgilendiren bir konu. vicdanı geçtim rasyonel olarak kesinlikle yatırım hakediyor. rantabl arazi olması şart mı? şu an ülkenin tamamını yatay mimariyle bir noktaya toplasak teoride muş il sınırı kadar yer kaplıyor. pratikte de rantabl olmayan atıl arazi miktarı gayet yeterli.
istenirse kaynak da bulunur, planlama da yapılır hayata da geçirilir. dert maliyetse, 20 yıllık plan yapar kademeli gerçekleştirirsin ki hayvanların sayısı eksponansiyel azalacak bu süreçte. sahiplenme kampanyası ile bir kısmını evlere, geri kalanı mevcut barınak ve tesislere, diğerlerini de yeni yapılacak merkezlere alırsın. en tehlikelilerle başlatırsın, hiçbir önlemin alınmadığı, sokağa mama dökülen aptalca dünyada bile şu an hayat durma noktasında değil. iyi bir aksiyonla iddia ediyorum 5 yıl sürer, maliyeti de gayet katlanılabilir olur.
yani olacak iş var. olmayacak iş yok. niyet ve öncelik meselesi.
30 gün içinde sahiplenilmeyen diyor ya eminim ki bu duyar kasıcıların hiçbiri 1 tane bile köpek sahiplenmeyecek. Çünkü instagramda akşama kadar sokakta bulunmuş cins köpek paylaşımı yapılıyor 1 tanesi bile çipli değil. Bi hevesle alıp sonra sokaklara atıyorlar ama sorsanız hepsi seviyorlar.
bu kadar kötülük nasıl yasal olarak sunulabilir aklım almıyor. Her olayda daha çok şaşıramayız dediğimiz her gün daha çok şaşırdığımız konular önümüze çıkıyor.
tahmini olarak 10 milyon 184 bin sokak köpeği var.
ankarada 93 bin metrekare üzerinde 3000 hayvanlık bir barınak yapıldı.
10 milyon 184 bin köpek için bu barınaktan 3395 tane yapılması gerekiyor.
3395 tane barınak 93 bin metrekare üzerinden 315 bin 735 kilometrekare yapıyor.
türkiyenin en büyük ili konya'nın yüzölçümü 38 bin 873 kilometrekare.
315 bin 735 kilometrekare tam olarak 8,12 adet konya yapıyor. hala anlamayan gerizekalılar olabilir diye bu da görseli:
çözüm: üretimi durdur, satışı durdur, kısırlaştır, aşılat, küpele yerine bırak.
bu yapılsaydı zaten bu kadar sahipsiz köpek olması mümkün değildi. şimdi yapılsa kısırlaşan köpeğin sakinleştiğini ömrünü tamamlayıp beş yılda ölüp gittiğini göreceksiniz zaten. devlet neyi yapamayacak tam olarak veteriner mi çalıştıramayacak? kısırlaştırmadan başka çözüm yok.
barınak dediğiniz yerde insan çalıştıramaz mama yetiştiremezsiniz. hastalığa engel olamazsınız. var olan barınakların hepsi hastalık yayıyor pislik içinde.
bizim kısırlaştırmanın yanlış olduğunu çözüm olmadığını düşünen bir tarım orman bakanımız var. vebal sahibini arıyorsanız ilk önce odur.
insana zarar veren iki ayaklılar sokaklarda Fink atmaya devam edecek. Bunun adına ortadoğu medeniyeti diyoruz.
Neden hapisten evci çıkabilen caniler için de aynı işlem yapılmıyor?
