top yan direklere çarpmaz çünkü direk yoktur; taşüstü olur. bir de kalecinin boyunu çok aşan top kaleden içeri girse bile gol değeri kazanmaz. çünkü yukarda hayali bir kale üst direği vardır. takımdaki tüm oyuncular sırayla kaleye geçer. en makbul olanı son ve sondan birinci olmaktır. top bahçeye, dışarı gittiğinde genelde atan alır getirir.
* frikiklerde 3 adım kuralı.
* 3 korner bir penaltı ve akabinde penaltı atışı ya kalecili normal uzaklık yada orta sahadan boş kaleye atış.
* herkes kaleci olmak zorunda top sahibi ve abi ler dışında ve gol yedikçe kaleci değişir dolayısıyla kalede panterleşen görülmez.
her mahalle maçının yazısız fakat herkesin kitap yazacak kadar bilgiye sahip olduğu kurallar. bir kaç tane örnek vermek gerekirse:
- kalenin üst direğinin kalecinin boyunun erişebileceği kadar olması.
- hem kaleci hem oyuncu kuralı. genelde kaleye geçen abilerin kuralıdır bu. top onlara geldiğinde tüm takımı çalımlayarak gol atıp kalelerine dönerler. hem gol yemez, üstüne bir de gol atarlar.
- kaleci degaj kullanırken topu 3 kez yerden sektirirse, önünde duran rakip takım oyuncusu açılmak zorundadır.
- korner kullanılması zor olan alanlarda 3 korner 1 penaltı kuralı.
- * paslaşmadan gol atmama kuralı.
-Topu patlatan öder
-Atan alır spor (mahalleye göre kullanan alır da olabiliyordu)
-Abanmak yok
-Duvardan gol yok
-Auttan gol yok
-Kaleden kaleye gol olmaz
-Penaltı mesafesi = 9 adım+ 1zıplama
-Geri pes ve offside kuralları uygulanmaz
-Kaleci x golde bir değisir
-Yorulan abiler kaleye geçer, onun haricinde forvet oynarlar
-Araba geçeceği zaman herkez aynı pozisyonda kalmak zorundadır, ilerlerlemek ve press yapmak araba gecene kadar yasaktır, oyun donar.
-Frikiklerde 3 adım açılmak zorunludur
-Karsı takım barajı 3 adım acılmazsa top geri cekilir ama baraj gelemez.
roveşata olayının gol ile sonuçlanma neticesinin önemli olmadığı, aslında beton zeminde ki cesurluk isteyen hamlenin yapılmasının imrenilerek karşılandığı ve hiç bir tv kanalının yayınlamadığı kült dünya sporudur.
mahalle maçı'nda oynamak için can atan, ama futbol oynamak için yeterli yetiye sahip olmayan elemanların, 'fasulye' modunda kaleye geçirilmesi..
bazen de, mahallenin iler gelen, futboldan anlayan veletleri, biraz daha büyüklük taslasınlar diye, ara sıra yapılan maçlarda, 'hakemlik' olayına bağlar kendini. kendini bilmez bir biçimde, evde bulduğu renkli fon kartonlarından sarı, akabinde de kırmızı kart bile yapar. bir 'fifa kokartı' eksik olur; ee onu da, haluk ulusoy ile muhittin boşat abileri düşünsün..
eğer penaltı olmuşsa kaleci penaltı noktasını belirlemek için kale çizgisinden normal adımlarla 9 adım sayar ve penaltı çekilir. hatta bazen penaltı kullanacak takım tarafından 'adımları büyük attın lan' diye ufak çapta tartısma çıkar. ama olay tatlıya bağlanır ve penaltı çekilir.