sürekli aynı kuralların yazıldığı başlıktır. lan hepi topu 30-40 kuralın olduğu bir konuda 250 entry var ve hala da devam ediyor.
başlığı görür görmez "aha, ben bunu biliyom!" diyerek heyecan yapıp atlama. bir dur, bir nefes al, 2 sayfa oku bak kesin o bildiğinin girilmiş olduğunu görecen.
eğer mahalle takımında abin varsa * mutlaka onun takımında olursun ve dokunulmazlığı şak diye alırsın, gol atamazsın çünkü top ne zaman sana gelse abin pas at diye bağırır.
-aferin lan iyi pas veriyorsun, o mehmeti geçemezsin sandım ama öğreniyorsun.
-ee bütün topları bana at diyorsun, kaleye gidemiyorum ki. **
-sanki gitsen atacan, yenilelim mi?
- ya bi git beee, anneeee abime bir şey söyle.
sokaktan araç geçerken pause olunur. hücum eden çocuk, araç rakip kaleye doğru gidiyorsa ve aracın hızıyla uyum sağlayabilirse, araç hemen yanından geçtikten sonra tam arkasından top sürerek rakip kaleye doğru ilerler ki halk arasında böyle hile yapan çocuklara mına koduum çocuuu denir.
en ilginci 7'de devre 15'te biterdir, neden 5'te devre 10'da biter ya da 10'da devre 20'de biter değil. illa 7'de olacaksa da devre 7-14 olsun. her şey eşit olmalı.
zaman zaman topu atan alırla değişmek üzere top kimin trafından çıktıysa o alır da ilginç bir kuraldır. her ne kadar kural sayılmasa da topun sahibinin genelde kaleye geçmesi ve sıkılınca da topu alıp gitmekle tehdit etmesi, bunun üzerine de ya takımın yıldız oyuncusu tarafından göz boyamak maksadıyla kazma stoperle yeri değiştirilip savunmaya geçmesi ve maç sonuna kadar mutlu olup topun oyunda kalmasının sağlanması ya da senle mi uğraşacağız ya ver topu neyse parası toplayalım aramızda veririz sana sonra, topun kadar konuş fırçası üzerine kalede kalma kararı vermesi veya teklifi kabul etmesi. bak şimdi ya özlediğimi hatırladım!