nasıl bir şirket, nasıl bir sektör ki 30 aralık'ta sabaha kadar çalıştırıyor bunu. hayretim şaştı yeminlen. neyse kuzen biz buralardayız, sıkılınca dürt.*
yazık yahu çok çalıştırmayın, kıyamadığım kıyılmayacak insanlar arasındaki melek de değil insan da değil en bi peri, çalışkan karınca yazarı. *hımm * * * *
yorgunluktan sesi değişmiş**, neşesi gitmiş en bi sevdiğim canımın istanbul köşesi yazarıdır. burdan müdürüne sesleniyorum. yormayın lan bitanemi, buldunuz fişek gibi hatunu, çalıştırırsınız tabi. gelmiyeyim oraya.
şu anda türkiye'deki birçok şirkette yaşanan durumu yaşayan yazar... yıllık bilanço, yıllık hesap kayıtları, yıllık sayım vs... ama en acısı yıllık sayım...
genel müdürden gelen fax:
sn. x bey'in dikkatine...
şubenizin yıllık sayımında dikkatli olmanızı dilerim. her ayrıntıyı lütfen rapor edin...
işte güzellerin en kuzeni burada, iyi ki var, iyi ki burda, iyi ki "bana taş attılaaar" dediğim vakit "kim lan o o. çocukları" diye dalmaya hazır bünye.
yeni sözlük yılımız kutlu olsun be sohoda'm. nice yeni 14 ocak'lara
ve hep özlenen birileri olur ya öyle, hani bir de uzaktadırlar ya hep.. sen onlardan birisin işte.. zaman gelip geçer, farkına bile varamayız belki. güzel anılar alınıp satılır ya da gözyaşlarıyla yıkanır yüzler.. zaman hep geçer.. insanlar da öyle. insanlar da gelip geçer..
sen hiç geçmeyeceksin ama, biliyorsun belki zaten.. benim kız kardeşim yok demiştim ya hani, seninle tanışmıştım sonra ve ne kadar uzakta da olsan o kadar yanımda olduğunu biliyordum ben hep. düştüğümde tutup omuzlarımdan kaldıramadın belki, ağladığımda "ağlama" demek yerine sarılıp benimle beraber ağlayamadın bir de.. ama ben öyle yanıbaşımda olduğunu hissettim, unutmadım hiç. bir insana kardeş demek kolay, öyle olmak zor.. ben kardeşin olmaktan gurur duydum ama. bir sözüne dünya yakacağımı da biliyordun çünkü, kahkaha attığında dünyaların benim olduğunu da.
uzak olmak, özlemek zor.. başını dayayıp bir omza öylece sessiz kalamamak da zor.. zor içine atılan ne varsa çıkarıp dışarı, bir kardeşe anlatamamak.. ama bildiğim bir şey var her zaman, seni tanıdım ben ve sen her zaman, ne istesem yanımda olacaksın.. sen de hiç unutma ki; mutlu olduğun sürece uzakta bile olsa mutlu olacak bir kardeşin olacak hep.. canımsın..
kendisini de evlenecegi kisiyi de tanimadigim halde asklarina imrendigim, insanda evlenme istegi uyandiran yazar. simdiden allah bir yastikta kocatsin diyorum kendisine ve mutluluklar diliyorum.
gelinlerin en güzeli, mutluluğun en çok yakışacağı, bir gülüşüyle yüzümde güller açtıran, sesini duyduğumda içimi rahatlatan, bazen abla, bazen kardeş ama her zaman dost olan yegane insan. iyi ki o zirveye gelmişim de senin gibi pırlanta bir insanı tanımışım be şeker. içime doğmuştu zaten, daha geçen hafta dedikodunu yapmıştık.* eminim daima mutlu olacaksınız ve gözlerindeki bu ışıltı her zaman etrafındakilere neşe saçmaya yetecek.
bana , daha önce hiç kimseyi sevmemişim, hiç kimseyle anlaşamamışım ve hiç kimseye aşık olmamışım dedirten, bana hayatın alamını ögreten, beni hayata baglayan, bana hayat veren, benim hayatım olan, canımdan çok sevdigim, öbür tarafta bile arayıp bulacagım tek aşkım. herşeyim.eee hali ile, bi yastıkta kocamak ve bi mezarı paylaşmak istemekteyim. *
düğünün de bir oynayacağım bir oynayacağım deyip düşman çatlatacağımız yazar. ebee cici enişteyi de tut kolundan gel artık şu zirveler dediğim yazar. haftaya eskişehir yolları görünür bize diyorum. **
düğüne beni çağırmazsa, hayatının en büyük ahını alacak insan kişisi.. düğünde en çok ben oynayacam anasını satayım.. şööle redwine ile karşılıklı.. -ehah-