sohbet iki taraflı olur, siz de benim söylediklerimi sakince dinleyebilecekmisiniz? diye sorulabilecek hanım kız.
(bkz: başıma bir iş gelmeyecekse sohbetinize katılmak istiyorum)
söze "e yani bizde müslümanız", "benim ebemde başını örterdi ama," diye başlayan, münafık yapılı bünyelerin rahatsızlık duyması normaldir, müslüman bir ülkede, islamdan konusunca beyin yıkanmış oluyor, hernasılsa anlamak mümkün degil.
sonuç olarak aslında anlamak mümkün, bunlar cumhuriyet mitingi artıgı, beyinlerini toptan kiraya vermiş kişilik-siz-ledir, hayatta nefret ettikleri şey, müslüman görmektir, seda sayan ın kıçını nasıl küçülttürdügünü konuşmaktan hoşlanan zavallıların hezeyanda bulunması normaldir, sorsan hiçbiri izlemez.
keşke bir gidip baksaydınız denilesidir, hepsi mi türbanlıymış acaba?
inanç birliğinde olduğu yada öyle sandığı kapı komşularına gayet nezaketli yaklaşımı, davetidir. her sohbet demek değildir ki beyin yıkama, ayin, feto, huu çekme. dini aldılar ellerine yürüdüler diye allah ın anıldığı ortamlardan kaçınacakmıyız?
sizi dinden bahsedilen bir ortama davet eden insandır. böyle bir ortama girmek istersin veya istemezsin ama sizi davet edene de nefret kusmak oldukça gereksizdir. yok gelmiyorum kardeşim desen, terslemesen orada seni vurdurtacak değil ya ! ayrıca kur'an okunan ve dinden bahsedilen bir yerde bulunmak sevap diye biliyorum ben. türbanlı veya türbansız kişi sizi böyle bir ortama çağırmakla kötü de etmemiştir. amma velakin siz bir kere yok dediniz o hala kapıya gelip ısrar ediyorsa kızabilirsiniz tabi.
gerçekten dediği gibi Allah için bilmediği kapılara gitmiş türbanlıysa Allah kendisinden razı olsundur, helal olsundur, takdir edilesidir.
ha dinimizi o türbanlı mı anlatacak..? belki anlatacak. biz bugünlere kadar dini kimden öğrendik ki zaten? kaçımız bir kez olsun kur'an-ı kerim'i baştan sona okudu. buhari'yi, müslim'i, riyazü's salihini, hayatü's sahabeyi, hak dini kur'an dili'ni, şifa tefsirini okudu. dinimizi nereden öğreneceğiz peki?
ayrıca Allah için bir araya gelmenin de çok büyük faydası vardır. şöyle ki; * böyle yerlerde gerçekten Allah'ın sevdiği kişi varsa, Allah oradaki herkesin bağışlanması emrini verir. Sırf arkadaşını kırmamak için gelen birini bile Allah sevdiği kişi hürmetine herkesi bağışlar. o yüzden Allah için, Allah'ın anlatıldığı yerlerde bulunmak gerekir.
kapınıza sırf sizin iyiliğiniz kurtuluşa ermeniz için gelen kişiye kaba davranıp yobaz damgası vuranların anlayamayacağı durumdur.ben kendi dinimi öğrenirim deyip kapısına gelen kişiye bu şekilde davrananlar ve dalga geçenlerbu dini öğrenememişlerdir fakat bunun farkına varamayacak kadar kördürler Dinimizde tebliğ etme görevi, bizzat Allah (cc) tarafından emredildiğine göre hiç şüphesiz bu görevin ilk muhatabı peygamberlerdir. Sonra da Peygamberlerin mirasçıları olan alimler, bu görevi yürütmektedirler. Peygamberler ve alimlerden sonra ise her insan, bildiği doğruları çevresinden başlamak üzere insanlığa tebliğle yükümlüdürler.
size tebliğ için sohbet için davat getiren kişinin yüzüne kapadığınız kapılar size hangi kapıları kaptıyor olabilir.en doğrusunu ALLAH(C.C) bilir