eski yunan'da para karşılığı ders veren gezgin filozoflardır. kesin ve doğru bilginin var olmadığını savunmuşlardır. önemli temsilcileri protagoras ve gorgias tır. yarın ki felsefe sınavımda sorulması muhtemel filozoflardan sadece ikisidir.
yunanca akıllı, bilge anlamına gelmektedir. eski yunanda sofistler toplumun saygın ve bilge, öğrenilecek ve akıl danışılacak kimseler olarak görülmekteydi. zamanla aldıkları yüksek paralar ve zengin ailelerin çocuklarına ders vermelerine karşın paragöz, boş konuşan gezgin öğretmenler olarak adlandırılmaktadırlar.
sofistler kendinden önce gelen doğa filozoflarının bir arke arayışına karşılık olarak bir madde arayışına girmemişlerdir. nedeni ise doğa filozofları için ateş, toprak,su,oluş,dört element gibi birbirinden farklı maddelere yorulmasıdır. bu bilinmezliğin içindeki kanıtlanabilir nitelikte olmayan birbirinden farklı görüş sofistleri septisizm yani şüpheciliğe yöneltmiştir. onlara göre nesnel bir doğru,kanı veya sav bulunamaz çünkü bu herkese göre değişkendir. sofistlerin kurucularından olan Protogoras "rüzgar üşüyen için soğuk, üşümeyen için değildir" diyerek bilginin öznelliğini ve
birinci kuşak sofistler tam bir retorik ustası iken, ikinci kuşak sofistler bunu eristik haline getirmiş ve kavramların özünden gerçek olmayan yargılara ulaşmışlardır. Bunun amacı da sadece haklı çıkmak ve karşılarındakini alt edebilmektir.
felsefenin içinde anılmalarına rağmen filozoflarla alakası olmayan kimselerdir. çünkü tek yaptıkları para karşılığı öğretmek olduğu için filozoflar gibi sürekli düşünüp, özeleştiri yapıp kendilerini geliştirmezler. eski yunan'ın eğitim tüccarları gibi bir şey yani.
amaçları dogruyu öğretmekten çok, sana göre olan doğruyu ve bu inancının doğrusunu nasıl savunacağını öğretmektir. Mutlak dogrusunun olmadıgına ınanırlar.