her okuyanın kendini filozof sandığı kitap. 15 yaşında cici bir kızın bir gün " kimsin sen? " yazılı bir mektup almasıyla başlar. maceralar sürüp gider. jostein gaarder'ı tebrik ediyoruz. çocuklara felsefeyi sevdirmek için yazdığı sürükleyici, yetenek göstergesi bir kitaptır. yetişkenlerde okusun hatta altını çizerek okusun.
"insan beyni onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, insan da onu anlayamayacak kadar aptal olurdu" -jostein gaarder
gençlere felsefeyi tanıtmak için yazılmış olmasına rağmen aslında ağır bir kitaptır. tüm felsefe tarihini başından sonuna kadar, birbiriyle bağlantılı halde, ama fazla derine inmeden inceler. zamanında yapmaya çalıştığım gibi içindeki tüm bilgileri öğrenmek için kasılmamalıdır. okunduktan sonra bir köşeye konulup, araştırma ihtiyacı duyulduğunda ilgili konunun filozofları ve eserlerini bulmak için idealdir.
her gencin felsefeyle tanıştığı bir dönemde karşılaştıkları bir kitaptır. sofi'nin babası sofi'ye felsefeyi öğretiyormuş gibi yapıp bizim küçük okuyucuya ders veriyordur aslında. çok kalın bir kitaptır. buna rağmen çok akıcı ve felsefeyi yalın bir şekilde anlatan bir kitaptır.
Felsefeye bir girizgah yapmak isteyenlerin başucu kitabıdır. Üslubu kaygan hazmı kolaydır, okudukça zihinsel bir ferahlama, bir neşelenme, yeniden doğumuna sevinçle şahit olma havası uyandırır. Dimağın algısını açar, kıskanç sevdiceğe daha fazla tahammül gösterilmesini bile sağlar.
çocuğunun felsefeye ilgi duymasını isteyen her anne babanın mutlaka 14-17 yaş arası çocuklarına okutması gereken kitap. tabi bu, kitap çocuklara hitap ediyor anlamına gelmiyor. her yaştan insanın mutlaka okuması gereken bir kitap. her şeyden önce insana ''sorgu'' kavramını hatırlatıyor. tabi bunun bir kavramdan ibaret olmadığını da. akıcı bir dil ile sizleri felsefe ve felsefe tarhinin derinliklerine kadar götürüyor. benim felsefeye olan ilgim o kitap ile başlamıştı diyebilirim.
bu kitapta bir söz vardı. zamanında beni çok kitlemişti. bir anda duyarsam eğer; hala kitlenebilirim. '' insan kendi beyninin nasıl çalıştığını anlayabilecek kadar zeki olsaydı. bunu, anlayabilecek kadar aptal olması gerekirdi.'' buna benzer bişeydi hiç unutmam. çok mal olmuştum okuduğum da.
sözlükte altına 2 entry girildiğini görünce en az sofi kadar beni hayrete düşüren gizemdir. jostein gaarder ın mükemmel başucu eseri lakin 18 yaşının üstünde ki bir kişi okumuşsa çok geç kalmıştır diyebileceğim okur olmadığını düşündüğüm ve 20 li yaşlara gelmeden bünyeye enjekte edilmesi gereken temel felsefe enjektidir.
felsefenin doğuşunu, gelişimini ve zamanda ilerleyişini "Sophie" adlı kızla okuyucalara aktaran bir kitap adıdır. Sonuna kadar heyecan dalgası alıp başını götürür. Fakat sonunda dersin ki "bsgçk". ayrıca ( bkz:bsgçk )
Not:Tavsiye değildir. Şöyle tavsiyedir. dönem ödevleri olan arkadaşlar felan varsa açıp baksın. Ansiklopedi yerine geçebilme kapasitesine sahiptir.
jostein gaarder'in felsefeyi gençlere öğretme amaçlı yazdığı kitaptır.
Her ne kadar benim felsefe öğretmenim (bkz: kocaeli anadolu lisesi) ağır bulsa ve de: "başlangıç olarak Alice harikalar diyarında okunmalı" dese de dili anlaşılır felsefe sözlüğü gibi bir kitaptır. (gerçi Alice olayı algılama, Sofi'yse bilgi edinme kısımlarında, yani farklı kulvarlardalar... )
yayınlandığı 1991 yılından bu yana aralarında Korece, Rusça, Japonca, Arapça gibi diller de olmak üzere kırka yakın dile çevrilmiş ve yayınlandığı her ülkede en çok satan kitap olma başarısını elde etmiştir.
Felsefenin gecmisten bugüne belli basli konularini cok derinlerine girmeyerek basit bir dilde anlatan ve bundan dolayi cocuklar icin eglenceli büyükler icin de felsefi genel bilgiler veren eser.
bu kitabı okuyan ergen bünye kendini erdim sanarak filozof triplerine girer. kardeşiniz felan vardır , aman diyim bu kitabı okuduktan sonra fazla üstüne gitmeyin yazıktır.
--spoiler--
Çağımız bölümünde şöyle diyor yazar:
''Bütün gerçek filozofların gözleri hep açık olmalı. Hiç beyaz karga görmemiş olsak da, aramayı sürdürmeliyiz. Günün birinde, benim gibi bir şüpheci bile daha önce inanmak istemediği bir olguyu kabul etmek zorunda kalabilir. Bu olasılığıun kapısını açık tutmasam, dogmatik biri olurdum. Gerçek bir filozof olmazdım o zaman.''
--spoiler--
felsefe tarihi üzerine yazılmış, felsefeye başlangıç niteliği taşıyan harikulade roman. Ben kimim? Neden varım? sorularına doğru büyülü bir yol çizer.
Felsefeye başlamak adına en doğru tercihlerdendir, kendini sorgulayanlar için...
posta kutusunda sofie bir mektuba rastlar,mektupta tek kelime bir soru : kimsin?
sonra düsünmeye baslar 15. yaşını kutlamaya hazırlanan sofie, onla birlikte okuyan da düsünür "ben kimim?".
jostein gaarder'ın norveççe den çevrilen kitabı felsefe tarihini anlatır. felsefeyi herkese ögretebilecek, felsefeyi sevdirecek bir kitap. düşündürmeyi, eleştiri yaptırabilmeyi amaçlamıstır.
felsefeyle uğraşmaya karar verenlerin ilk okuması gereken kitaplardan bir tanesi.
"bakmalı insan pencereden dışarı değil, dışardan penceredeki kendine"
kitaptan bir bölüm aktarmak istedim:
"Bundan iki bin yıl önce yaşamış bir filozofa göre, felsefe insanların hayretinden doğmuştur. Ona göre, insanlar kendi var oluşlarına şaşarlar, felsefi soruların çoğu da böylelikle kendiliğinden ortaya çıkar.
Bir sihirbazlık seyreder gibidir insanlar...
Birçok insan için dünya, sihirbazın beş dakika önce bomboş olan bir silindir şapkadan tavşan çıkarması kadar akıl almaz bir şeydir. Tavşan meselesinde sihirbazın bizi kandırdığını biliriz. Merak ettiğimiz şey bunu nasıl becerdiğidir. Dünyadan söz ederken ise durum biraz farklıdır. Dünyanın hokus pokus bir şey olmadığını biliriz, çünkü biz de dünyada yaşamakta olup onun bir parçasıyız. Aslında sihirbazın silindir şapkasından çıkarılan biziz. Tavşanla aramızdaki tek fark, tavşanın bir sihirbazlık oyununa dahil olduğunun farkında olmayışıdır. Biz ise gizemli bir şeylerin parçası olduğumuza inanır, şeylerin arasındaki ilişkiyi bulmaya çalışırız."
