+sobasız evler var, onları verelim abla?
-sobasız mı? kaloriferli demek istediniz herhalde. oluuur.
+yok hayır hiçbir şey yok ne soba ne kalorifer.
-Ne yani kışın öyle mal gibi oturucaz mı?
+evet.
muhtemelen emlakçısıyla konuşuyordur. eğer sevdiği(ni sandığı) kişiyle konuşuyorsa büyük bir yanılgı içindedir. iki gönül bir olsa samanlık seyran olurmuş. burada gönül birsizliği var.
kız en baştan ne istediğini söylüyor işte ne güzel bir davranış, ya daha sonradan eşinin kafasını ütülerse, daha mı iyi olur, herkes olanı kabul etmek zorunda değil, herkes herşeyin daha iyisini mutlaka ister... ama tabi sevdiğim insanla bir çatı olsun üzerimizi örten sonrası açık olsun o ayrı mesele...
bu kız söz konusu açıklamasını şu şekilde devam ettirmiştir: "vallahi oturamam, oturmaya mı geldik anacım. sabaha kadar oynarım, pişireceğim kestaneleri, yakacağım portakal kabuklarını düşünür düşünür de oynarım. yetmiiiş, sekseeen, oh oooooh"
muhtemelen gelinlik çağa gelene kadar sobalı evde oturduğu için artık sobanın zorluğundan yorulmuş kızdır,
eğer sobayı babası dolurmuyor ve ağbisi veya erkek kardeşi bu görevi umursamıyorsa odun ve kömür işleri üzerine kalmış kızdır, bir de tek odada bulunan soba yüzünden diğer odalar buz gibidir ve soğuk kış gecelerinde odasına çekilip kendiyle, dersleriyle, telefondaki sevgilisiyle baş başa kalamayan kızdır.
evlenip rahata ermeyi umut eden ev kızıdır, saygı duymak lazım.