benim. 16 yaşına kadar sobalı evde büyüdüm. kombiye geçtim, geçmez olaydım. ne kestane pişirmesi ne sobanın üstüne mandalina kabuğu koyup odayı mis gibi kokutması kaldı.
O yazarın ta kendisiyim. lakin ben Mersin Erdemlide oturuyorum sıcaklık 30 u pek inmez. Yani doğal gaz daha gelmedi bizim ora. Sıkıntı var mı ? Tabiki de yok ben yine fakirim amk.
banyodan çıktıktan sonra, kendini ısıtmaya çalışırken göbeğini yakan yazardır.
buz gibi havada dışarıya çıkmadan önce giyeceklerini ısıtan yazardır.
hafta sonu kahvaltısında sobanın üstünde kızartılan ekmeğe, tere yağı sürüp yiyen yazardır.
çayı sıcak içmeye alışkın yazardır.
yenilen portakalın kabuğunu sobanın üstüne koyup, odayı miss gibi kokutan yazardır.
teyzenin gönderdiği kestaneyi, tüm apartmanla beraber bir gecede yiyen yazardır.
Benim. Evet fakirim ve fakirliğimle gurur duyuyorum. Siz kaloriferli evlerde herbiriniz başka odalarda aile kavramından uzak yaşarken biz bir sobanın etrafında sıcacık birbirine sıkı sıkıya bağlı kardeşler olarak büyütüldük. Ne Mutlu ki bana o sobanın etrafında abimle kardeşimle sıcacık günler geçirdim.