leğende banyo yapmış çocuktur. korkudan kollarını havaya bile kaldıramamıştır o esnada.
çünkü sobaya değip kolunun yanabilitesi vardır.
acı çekmemek için dikkat etmeyi küçük yaşta öğrense de zamanla gerizekalılaşır.
tedbiri elden bırakır. isviçreli bilim adamları insanlığa da çözüm bulsun. gittikçe salaklaşıyoruz.
sobanın üzerinde demlenen enfes çayın tadına bakmamış ve yine o nefis çaya püsküt bananamamış veledizne. Güğümdeki suyun sobanın üzerine sıçramasıyla çıkan foşttt sesiyle irkilmemiştir. Bu nasıl çocuk lan!
Soba üzerinde kızarmış ekmeği, onun kokusunu buram buram alarak yememiş, portakal kabuklarının aslında yandıgında ne guzel koktuğunu bilmeyen çocuktur. Asla kestanenin soba üzerinde pişmişini de tadamamıştır.
evde istediği gibi balon, plastik top oynayabilmiş çocuktur. banyodan sonra küçük bile olsa soba herkesin durduğu odada diye orada (kızsa) utana utana annesi tarafından giydirilmemiştir...
küle patates batıramamış çocuktur. tüten sobadan zehirlenmemek için gecenin üçünde uyandırılığ komşuyada götürülmemiştir. ya da annenin tüm çocukları aynı gün yıkadığında sobanın etrafını havluyla sarılı şekilde oturamamıştır. ne güzelde dizilirdik banyo günleri o sobanın başına...
hiçbir zaman gece yatağına yattığında tavana yansıyan alevlerin ışığını izleyemeyecektir. karda oynayıp eve geldiğinde sobada ellerini ısıtamayacaktır. şanssızdır.