Severim. O sobaya çıkan çöpleri koyunca sanki bütün dünyanın çöpünü yakıp bitirmişim gibi hissederim hep. Sobanın üzerine portakal kabuğu koyunca etraf çok güzel kokar. işlevseldir soba. Isınmak için, çamaşır kurutmak için, yemek pişirmek için... Gece sobadan çıkan çıtırtı seslerini dinlerken uykuya dalmak gibisi yoktur.
Samimiyetin kendisidir. Sobalı odadan dışarı çıkıp odaya geri girmek için can atmak. Aile bireylerinin hep iç içe olması. Offf bi de kestaneyi çizip üstüne koydun mu mutluluğun ta kendisidir. En güzeli de elektrik gittiğinde o odanın içinde Huzur olurdu. Özlenendir be sözlük.
Sobanın yanında mayışıp uyumak kadar tasasız güzel bir duyguyu yaşayan çocuklar büyütmüştür o ev. Çocukların yanakları kıpkırmızı olmuştur sıcaktan. Soba olmayan odalara giderken biliyordur o sobanın kıymetini, koşa koşa geri döner sobanın başına sobalı evin çocuğu. Hemen ellerini ısıtır. Anne babası gençtir, çocuk küçüktür. Belki de hiç onlardan birini kaybedeceğini düşünmemiştir o evde yaşarken. Aile kavramını en samimi haliyle öğrenmiştir. Hep beraber birşeyler yapmayı, birliği, sevgiyi. En çok istediği sobanın başında leğende banyo yapmaktır pazar geceleri. Odanın mayıştırıcı sıcaklığında ödevlerini yaptıktan sonra tüplü televizyonda film izler o çocuk.
Şimdilerde hala bulunan evlerdir ama o sobalar yakın gelecekte nostaljik bir değere sahip olacak ve bu yüzden satın alınıp bir süs eşyası olarak tekrar evlere girecek.
kestane portakal kabuğu patates. kurutulan çamaşır. üstüne tükürüp çıkardığı cos sesinden zevk alan çocuklar. sobaya uzatılan ayaklar. sobanın yanındaki duvarın dibinde ve hemen üstünde duvara dayanmış iki minder.
Sabah soba yanincaya kadar kalin yun yorgandan cikmazdim.yorgan o kDar agir olurduki kipirdayamazdim. Bi de o yorgan soguk odadan gelince buz gibi oluddu. Mazosist gibi soguk hosuma giderdi.
Herkes methiyeler düzmüş bu eve. Ulan bu alttan ısıtmalı, ekstra iklimlendirme sistemli evleri kim alıyor. Hepiniz sobalı evde oturun. Bütün millet 15 dakika öncesini özler olmuş. Bu geçmiş özlemi, geçmiş fantezisine gıcık olmamak elde değil.
ulan bırakın klişeleri artık. insanoğlu kıçını az daha rahata erdirmek için vazgeçti o sobalardan. özlenendir diyorsunuz eyvallah da kaçınız onun temizlenmesi ile odunlarının taşınması ile küllerinin boşaltılması hatta yakmak için kömür yakılması yahut odun kırılması gibi sorumlulukların altına girdiniz ki ''soba başında çay içmek muhabbet etmek aman portakal kabukları yok yok kestaneler'' diyebiliyorsunuz. yozlaşan bizleriz hocam. kaldır başını telefonundan yine et muhabbetini. madem o kadar çok özlüyorsun. madem senin için çok önemli hatıralara ev sahipliği yaptı. al bi tane koy salonunun ortasına yap yine yapacaklarını..
yaptın mı? kim uğraşacak dimi? o zaman prim yapmayı kesin kardeşlerim.