sobalı evde büyümemiş insan

    4.
  1. diğer odaların soğuğunu yemememiş insandır.
    7 ...
  2. 7.
  3. ekmeği kızartıp üstüne tereyağını sürememiştir. bir de her daim sıcak çay içmekten mahrum kalma ihtimali.
    tabi avantajları da var; külüyle odunuyla kömürüyle uğraşmamıştır.
    5 ...
  4. 1.
  5. sobanın üzerinde kestane pişirmenin zevkini hiç bir zaman alamayacak insandır.
    6 ...
  6. 9.
  7. Önceki senenin okul defterlerini sobada yakmanın verdiği hazza hiç bir zaman ulaşamayacak insandır. Ayrıca el yıkandıktan sonra sobanın önüne geçip, sobanın üstüne su sıçratarak çoss seslerini dinleme zevkine de erişemeyecek insandır. En önemlisi bu su sıçratma eylemini, küçük tükürüklerle yaparak, soba üzerinde ufak tefek dairesel şekiller bırakma pahasına yine aynı çoss sesini dinleme keyfini de kaçırmıştır bu arkadaş.
    6 ...
  8. 31.
  9. kışın sıçarken** dişleri birbirine vurmamış insandır.
    5 ...
  10. 24.
  11. sobanın kenarlarında asılı demirlerde kıyafetlerini kısa sürede kurutmamış ve kuruyan çamaşırları da sıcak sıcak giyme zevkine ulaşamamış kişidir.
    4 ...
  12. 13.
  13. kıçında yanık izi olmayan insandır.
    4 ...
  14. 2.
  15. büyüyememeye devam eden insandır.
    4 ...
  16. 10.
  17. mandalina kabuğu-soba arasındaki ilişkiyi bilemez.
    4 ...
  18. 6.
  19. kömür almak nedir bilmeyen, kömür torbasına dokunmamış, sobada çevrilmiş kestane ya da pazar sabahları kızarmış ekmek nedir bilmemiş, soba sıcağında nasıl mayışık mayışık uyunur hissetmemiş insandır. (bkz: apartman çocukları)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük