aynı zamanda çizmeyi unuttuğu bir adet kestaneyi sobanın üstüne koyarak infilak ettirmiş nesildir. o nası bi patlamaydı yaa. duvarlardan kestane kebap kazıdım iki gün.
Bu nesil maytap, kız kaçıran, torpil, ve atari salonları ile büyümüştür. Rosalinda, esmeralda, vahşi güzel gibi pembe diziler ile haşır neşir olmuştur. Öğlenci öğrencileri saat 18:00 gibi eve gelip her eve gelişlerinde Yalan rüzgarı adlı dizinin müziğine maruz kalarak bu günlere gelmiştir. Soba borusuna takılan çamaşır askılığının ne olduğunu bilirler. Her sabah andımızı okuyarak eğitim görmüşlerdir. Bu neslin çocukluk yıllarında böyle ayrı gayrı olayları da yoktur. Televizyonlar o zamanlar çok daha güzel çizgi filmler verirdi. Captan tsubasalı sabahlarımız vardı A takımı dizili akşam üstlerimiz. istanbul o zaman başka bir güzeldi her tarafından melankoli akıyordu. Kapılara bayramlaşmaya, kandilleşmeye gidilirdi. Süper babanın müziğini duyunca ağlardı çocuklar. Okul sonraları evlerde toplanılıp atari, borsa filan oynanırdı olmadı misket. Çoğu babalar kahveden çıkmaz anneler günler yapardı. irmik helvası vardı ya mutlaka bir komşunuz yapar getirirdi. Ama şimdi o babalar da annelerde yaşlandı, komşular artık yok, televizyonlarda çok şükür bu maç gol atacağım diyen boktan bir tsubasa var. Kısacası artık yaşlandığının farkına yeni yeni varan nesildir.