Kisin Garajda kurulu olani yakip arada firin kismina zeytinli cevizli çörek atiyorum. Üstüne çay koyuyorum. Oturmak icin koltuklar da var. Bilgisayari da aliyor kış filmi takiliyorum. Pisince tadina doyamiyor bütün hepsini bitiriyorum. Tekrar yapiyorum. Bir efsane. Kisin tek iyi yani. Yakacak olarak sadece odun kullanilmali.
şu aralar bir nostalji objesi olmuş.özellikle şehirliler açısından.yanan sobanın üzerindeki kestaneler ve hafiften kaynamaya başlayan çaydanlığın sesi.elektrik olmadığı zaman sobanın ateşinin ışığının tavana vurması ve hafiften mayışıp kalmak...
Kış aylarına anlam katan tek şey diyebiliriz. Onun yanında ısınırken kendini anne kucagındaki çocuk kadar temiz ve savunmasız hissedersin... Kısacası samimiyet.
Diğer ısınma araçları içerisine sıcaklığı ile en çok mayıştıranı. Uzun zamandır soba ile karşılaşmıyorum ama kulübeli bahçemizde var. Yanınca yanaklarım kızarıyor ve hemen uykum geliyor. Severim fakat zahmetli.
Isınmak için, içinde kömür, odun gibi maddeler yakılarak kullanılan alet. Ayrıca üstünde kıyafet kurutulup yemek isitilabilir, şu kaynatilabilir. Eskiden sobalı evlerde banyodaki soba yakılır ve herkes sırayla banyo yapardı.
2 soba vardır. 1.si hemen hemen hepimizin bir şekilde aşina olduğu, küçükken portakal kabuklarını üstüne koyduğum bir de kardeşimle sobanın üstüne ufak tükürürdük küçülmesini zıplamasını izlerdik saçma şekilde. Sobanın çatırdamasını tatlı tatlı mayışıp uyuyakalmayı özledim. 2.Soba da karabuğday ve buğday unundan yapılan geleneksel, lezzetli bir Japon yemeğidir. Bugün yerken adının Soba olduğunu duyunca çok şaşırmıştım. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2103125/+
şu sümüklü adamlar...beyinsiz oba!
bir kürdan... sayfalar...ve üşüten soba
boşluğa bak uykulu pencerelerden
gergin an... elde kibrit... dumanlı oda.
s.m