snuff

    2.
  1. "Oyuncularının film çekimi sırasında tecavüze uğradığı ya da işkence gördüğü ve sonunda gerçekten öldürüldüğü filmler..."
    Böyle filmlere "snuff" adı veriliyor. Bu filmlerin en büyük özellikleri aslında bir cinayeti görüntülemek amacıyla çekilmemeleri. Tam tersi... Asıl amaç sonradan izleme zevkini tatmak için cinayet işlemek.

    israilli gazeteci Yaron Svoray yalnızca snuff filmleri konu alan "Gods Of Death / Ölümün Tanrıları" adında bir kitap yazdı. Bu filmleri çekenler ve izleyenlerle konuştu. Ardından da zaman, yer ve tabii ki isim belirtmeden öğrendiklerini yazdı. Svoray'ın iddiasına göre piyasada gerçek snuff'lar dolaşıyor. "Bu öyle bir duygu ki, yanında her türlü zevk çok sıradan ve aptalca kalıyor. Böyle bir zevk anını hayal edebiliyor musun? Ben Tanrı'yım. Ölmesi veya yaşaması gerektiğine ben karar veriyorum." Svoray'ın kitabında adı Raymond A. olarak geçen bir snuff'çı böyle anlatıyor yaptığı korkunç işten aldığı zevki.
    Yazar Svoray ilk kez Almanya'da yeraltı Neonazi çetelerini araştırırken bir snuff filmle karşılaşmış. "Filmde 8 - 10 erkek, beş kadına önce tecavüz ediyor, sonra da işkence yapıyorlar. Kadınları saçlarından asıyorlar, göğüslerini kesiyorlar," diyor. Kitabını hazırlarken üç kıtada fahişeler, kadın satıcıları ve gangsterlerle konuşan Svoray, snuff filmlere insanlık bilincini kaybetmiş ve doğru bağlantıları kurabilen herkesin ulaşabileceğini de iddia ediyor. New York'un kuzeyinde ve Fransa'da bir şatoda gerçek snuff'lar seyredilebileceğini söylüyor.
    Kendisi hiç satın almamış ama bu filmlerin pazarını da araştırmış. Amerika'da 250 bin dolara bir snuff'ı gösterim haklarıyla birlikte satın alabiliyorsunuz. Yapılan özel snuff gösterimlerine katılmak isteyen zengin sapıklar ise 1500 dolar karşılığında emellerine nail oluyorlar. Yine Svoray'ın iddiasına göre bu filmlerin pazarı Rus ve Hırvat mafyalarının elinde. Küçük kızları kaçırıp tecavüz ediyorlar, öldürüyorlar, filme çekiyorlar. Bu filmleri de dünyanın dört bir yanından gelen takım elbiseli sapıklara satıyorlar.
    Snuff filmler daha önce en çok 1970'lerin Amerikası'nda tartışıldı. O zamanlar gösterime giren "Snuff" adında bir Meksika filmi büyük protestolara neden oldu. Oysa bu "Snuff" canlandırma bir ölüm sahnesiyle biten kötü bir western'den başka bir şey değildi. Ardından italyan yönetmen Ruggero Deodato tarafından çekilen "Cannibal Holocaust / Yamyam Dehşeti" adlı filmle yeniden gündeme geldi. Bu filmdeki cinayet ve işkence sahneleri için hayvanların gerçekten öldürüldüğü ve vahşet sahnelerindeki insan kalıntıları yerine kullanıldığı öne sürüldü. Ancak sonunda FBI'ın kayıtlara geçen hiçbir snuff suçu olmadığını açıklaması ile konu gündemden düştü.
    Doğal olarak şimdiye dek kimse büyük bir film yapım şirketine gidip "Ben birine tecavüz ettim, onu öldürdüm, tüm bu olanları da kameraya çektim. Buyrun izleyin, gösterime sokalım, siz de kazanın ben de," demedi. Bu yüzden FBI'ın böyle bir açıklama yapması doğal. Risk arttıkça, güvenlik tedbirleri de artar. Svoray'ın yazdığı gibi, böylesine korkunç bir film sektörü varsa, kendisini yeterince koruyordur herhalde...

    kaynak: milliyet gazetesi arşivi
    14 ...
  2. 1.
  3. amerika'da baş gösterip tüm dünyada konuşulan film türüdür.
    işlenen cinayet filme çekilir ve bunu izleyerek mutlu olan birileri vardır.
    alejandro amenabar'ın tesis adlı filmi bu snuff filmlerine en güzel örneklerden biridir.
    6 ...
  4. 5.
  5. Slipknot'ın All Hope Is Gone albümünün onbirinci parçasıdır. Albümün en iyilerindendir, belki de en iyisidir. Circle veya Vermilion pt2 tarzındadır. Çok ama çok hatta daha da çok iyidir.
    4 ...
  6. 33.
  7. evet ben bunu bugün öğrendim ve hala şoklardayım. mantıken düşününce insan elbet birileri birilerini öldürüp kayda alıyordur diyordur ancak amaçsızca birilerini öldürmek, zevkini onu kameraya almak üstüne bunun kendi çapında bir piyasasının olması insanı hem şu dünyadan, hem yaşamaktan, hem insanlıktan soğutuyor.
    3 ...
  8. 13.
  9. Ölüm Pornosu adıyla yakında kitap dükkanlarında yerini alacak olan chuck palahniuk'in türkçeye çevrilen 10 uncu kitabı.

    edit:imla

    edit2: çıktı bile
    2 ...
  10. 8.
  11. loren avedon ile billy blanks'in oynadıkları "The king of the kickboxers" filminde bu konuya benzer bir konu işlenmişti. fbi'in bir dedektifin üzerine attığı soruşturmada snuff filmi çeken bir çete çökertiliyordu. Yalnız buradaki fark porno falan olmaması, kurbanların direkt dövüle dövüle öldürülmesi şeklindeydi. kurban dövüş filminde oynadığını, karşısındakilerin figüran olduğunu sanıyor, gerçek kesme ve darbelerle karşılaşınca son gayretiyle dövüşmeye başlıyordu, finali, psikopat billy blanks üç tekmeli sistemiyle veya diğer yöntemlerle gerçekleştiriyordu. çetenin yaptığı filmlerin alıcısı zaten belliydi. zengin psikopatlar...
    2 ...
  12. 7.
  13. şiddetin ve tecavüzün dibine vurulan filmlerdir.

    film çekilirken tecavüze ve çeşitli işkenceye maruz kalan ve ölen bir çok hayat kadını vardır. ölmüş bir insana dahi tecavüz edecek kadar sorunlu insanların olduğu görülmüştür.
    2 ...
  14. 6.
  15. 38.
  16. if you still care, dont ever let me know sözünü içeren, adamın kalbini siken bir şarkıdır.

    şahsi kanaatim zaten corey taylor'un yaşayan en büyük vokal olduğu yönünde, bir de böyle sözlerle söylemez mi...

    seneler sonra bağıra bağıra kendini söyleten şarkıdır.
    2 ...
  17. 21.
  18. kesif, koyu ve derin bir karanlığın notalara ve kelimelere bürünmüş hali.
    *
    bury all your secrets in my skin.
    come away with innocence, and leave me with my sins.
    the air around me still feels like a cage
    and love is just a camouflage for what resembles rage again...

    so if you loved me, let me go.
    and run away before i know.
    my heart is just too dark to care.
    i can't destroy what isn't there.

    deliver me into my fate -
    if i'm alone i cannot hate
    you don't deserve to have me...
    ooh, my smile was taken long ago,
    if i can change i hope i never know.

    i still press your letters to my lips
    and cherish them in parts of me that savor every kiss.
    i couldn't face a life without your light,
    but all of that was ripped apart, when you refused to fight.

    so save your breath, i will not hear.
    i think i made it very clear.
    you couldn't hate enough to love.
    is that supposed to be enough?

    i only wish you wouldn't be my friend.
    then i could hurt you in the end.
    i never claimed to be a saint...
    ooh, my own was banished long ago,
    it took the death of hope to let you go

    so break yourself against my stones
    and spit your pity in my soul.
    you never needed any help...
    you sold us out to save yourself...

    and i won't listen to your shame.
    you ran away, you're all the same.
    angels lie to keep control...
    ooh, if you still care, don't ever let me know...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük