(bkz: #9620599)
tek kelimeyle içimi yakan yazardır. gözlerim dolmakla kalmayıp üzerine hüngür hüngür ağladılar üstelik. hayat hiç beklenmedik şeylerle dolu. allah ım sonsuz sabırlar versin sana ve ailesine.
ilerideki eşine gelince, onu da çok sev, sadece yalnızlığını örtmek amacıyla evlenme. çok zor olacak biliyorum ama sen feleğin çemberinden geçen biri olarak herşeye dayanabilirsin de. ve bence eşinden asla saklama bu hikayeyi.
son olarak hoşgeldin diyorum. en başta söyleyeceğimi en sona attım yine ama anlaşıldıysam gerisi mühim değil.
küçükken ufak tefek hoşlantılardan hariç birini sevmemiş, sahiplenmemiş olan beni iyiden iyiye sevmekten korkutmuş insan.
daha sevdiğim dizinin bir gün bitebilme ihtimalinden korkup bazen saatlerce düşünen ben, birini bu kadar sevip kaybetme ihtimaliyle ölürdüm!
o meşhur yazısını okuyanlardan biri olarak acısını anlıyorum; ama böyle devam etmeyecek emin olsun. hiçbir şey sonsuz değil çünkü. mutlaka karşısına çok çok sevdiği bir insan çıkacak, hayat bu! o da böylece gelecekteki eşine ve kızına haksızlık yapmayacak. eski sevgilisi güzel bir anı olarak kalacak hep onda; ama acısı eminim küllenecek. kendisine tavsiyem -ister uyar, ister uymaz- artık normal hayatına dönmek için gayret sarfetmesi, yeniden birisini eski sevgilisine benzetmeden sevebilmesi, eski sevgilisine ait bir takım şeyleri yok etmesi; bu msn adresi olur, hattı olur, mesajlar olur, gelecekte kızına onun adını koymamasıdır. böyle yapmazsa bu açmaza daha çok sürüklenecek. henüz 2 sene olmuş acısı yeni, gerçekten çok da üzüldüm adına. ama hayat devam ediyor... lütfen kendini topla arkadaşım ve kimseye haksızlık etme, bunu haketmiyorlar, sen acı çekmeyi haketmiyorsun. bırak da sevdiceğin mutlu olduğunu görerek rahat uyusun... **
iyi yazıyor. yaşanması mühim değil, nasıl hakan günday aids değilse, elif şafak şems olamazsa sc de yazdıklarını yaşamak durumunda değil elbette. hoş. farklı yaklaşım.
(#9620599) nolu entrysini okudum.
ilk sözlerim "ey aşk sen nelere kadirsin!" oldu. ne bileyim, yazdıklarını yaşayıp yaşamaması önemli değil. önemli olan hissettirmesi, o duyguları bize aşılayabilmesi. ne olursa olsun, kendisine baş sağlığı diliyorum. güneş'ine de allah'tan rahmet diliyorum.
bir insan "giden" birisinin ardından bu kadar uzun süre yas tutabilir mi? evet tutabilir. çok net cevaplayabileceğimiz bir soru. fakat orda sayfalarca yazması, hiçbir şeyi kanıtlamaz. şu an da o ruh halinde olduğunu söylemez bize o entrysi. zira kendisi de o ruh halini yavaş yavaş yavaş attığını söylüyor.
unutulmaz ki. kim unutabilir? bu kadar çok sevdiği birinin ölümünden sonra o insanı nasıl unutabilir? hele ki bir de deli gibi seviyorsa, hayatının merkezine oturttuysa kim unutabilir?
elbette hayatına devam edecek. başkalarını sevecek, ama unutmayacak. kendi tabiriyle "sikişecek" ama asla onunla seviştiği gibi sevişemeyecek. aynı duygu tekrar hissedilebilir mi? asla.
neyse, yazmaya devam et dostum, içindekileri dök en kötü.
selamlar ederim.
--spoiler--
önceki günün beğenilen entryleri 2.
dün en çok entry giren yazar 3.
dünün beğenilen entryleri 3.
önceki günün beğenilen entryleri 12.
dünün beğenilen entryleri 14.
dünün beğenilen entryleri 18.
dünün beğenilen entryleri 21.
dünün beğenilen entryleri 22.
önceki günün beğenilen entryleri 22.
dünün beğenilen entryleri 29.
--spoiler--
(bkz: merhaba)
bir arkadaşım dedi sözlükte böyle bir entry varmış okuyan ağlıyomuş diye. gönder lan dedim linki okucam bende. erkeğim ya ne yazabilir bu kadar dedim. millet yalandan ağladım diyodur dedim e sahtekar çok bu zamanda. entry i açtım başlık sevgilinin ölmesi. içim burkuldu lan başlıktan. ama hala ne yazmış bu kadar bu ya diyerek küstahlık yapmaya devam ettim. önce bi entry'e baktım döktürmüş adam dedim ve sonra okumaya koyuldum. ilk cümleden vurmaya başladı yumruklarını suratıma. ben dur dedikçe o daha sert vurdu. okurken ikisini aklımda canlandırmaya başladım istemeden hastane odasında yaşadıklarını bahçede çok sevdikleri şarkıyı dinlediklerini. hala onu nasıl sevdiğini okudukça içim acıdı. çünkü bana göre aşk yoktu. yoktuda amına koyayım bu neydi o zaman. gece gece sıçtın ağzıma be kardeşim.
ha bu arada farkettim ki gözlerim çoktan dolmuş. gözyaşlarım akmak için izin istiyor benden. boğazım düğümlendi lan.
umarım kardeşim umarım onca yaşanan şeyden sonra sana bir tane hakkını bile olsa haram etmiştir ki onu yine görürsün...
Başın sağolsun kardeşim ne diyim. Allah umarım böyle bir acı daha yaşatmaz sana...
aslında kimin nick altına yazdıysam ( doç dr sinan hariç ) hepsine metiyeler düzdüğüm ve ilgiyle takip ettiğim şahıslardır. daha da çok kişinin altına yazacağım kaçınılmaz bir gerçektir. bu yaptığım kimine göre yalakalık gibi algılanabilir, fakat bu bana göre; ilgi göstermek, takip ediliyorsun mesajını ona hissettirerek iştahını arttırmak ve oylama yaparak da daha güzel entryleriyle karşımıza çıkmasını sağlamaktır. bu gün ki yazar arkadaş sensin. ( seni seçtim picacu )
sakın kızmayasın ama biraz eleştirecem seni.
zaten kimi sevip eleştirdiysem o yazım coşuyor. bu da beni mutlu ediyor. çünkü sözlükteki çoğu yazarla aynı şeyi düşündüğümü anlıyorum. ve en önemlisi ( buraya dikkat) seni sadece benim takip etmediğim aslında çoğu yazar tarafından da takip edilen birisi olduğunu da algılıyor, yani öyle boktan birini sevmediğimi anlıyorum.
neyse daha fazla yazıp bokunu çıkartmayım. işte bunlar kardeş bunlar nedir ya. sen o trollere benzeme, inancın yoksada bunu tartış tabi.. ama benim dinimle dalga geçme. espiri yeteneğini o muazzam zekanı bu tür yavşaklığa harcama. ( bu kelime kızdım diye değildi zira başka tanımı yoktu bunun ). ben senin kalemini gerçekten sevdim. ama onun ucunu boklama be kardeş.