kuzey böğürtlenleri ile aromalandıran, mavi, saklanısı şisesi olan içki. 40 YTL civarından satılmaktadır. sek olarak çok soğuk ya da bir kaç buzla tavsiye edilir. fazla buz tadını yavanlaştırabilir ki yazık olur.
rengi de kokusu da tadı da çok güzel olan votka. arkasındaki etikette likör yazıyor ama sanırım türk gıda kodeksinde içkiler alkol oranlarına göre sınıflandırıldığı için böyle bir ibare eklenmiş.
bence bu içkiyi sek içmek gerek, zaten yeterince yumuşak bir içimi var daha da yumuşatmanın bir gereği yok gibi. ben bardak bile kullanmıyorum, param olursa alıyorum bir şişe koyuyorum masaya ve şişeden içiyorum. ertesi gün baş ağrısı falan da yapmıyor. ama yine de bünyeniz alkole alışık değilse dikkatli olunuz.
buzsuz ve ılık içilirse güzel olmayan içki. dolapta biraz soğutun sonra üzerine çok fazla buz koyun biraz bekleyin buzlar çok az erisin. böylece biraz seyrelmiş olur. eğer seyretmezseniz çok tatlı gelebilir. oldukça şekerli bir tadı var. kokusu da oldukça ilginç. ancak vodkadan az alkolü olmasına rağmen sek buzlu içildiği için çok güzel kafa yapıyor.
Hakikaten kokusu da tadi da pek bi guzel olan icildikce icilen, sonra feci sarhos eden. *
Ertesi gunu ise inanilmaz bir basagrisi yapabilen guzide ickimiz. anlatilmaz yasanir.
bol buzla içilmesi gereken votka yoksa yazık edersiniz o güzelim mavi rengine yanlız dikkat edilesi bir husus var tamamen bir keyif içkisi yumuşak içimli ve şekerli benim gibi sert içki sevenlere tavsiye etmiyorum rum için onun yerine.
(bkz: captain morgan)
dutyfree'lerde 70cl lik olarak, 8-11 eu arası satılan artık out olmuş, tatlı türden, hacmen %20 alkollü kokteyl denilebilecek içkidir. rengi muhteşem olup, muhtemelen yaz aylarında bodrum, marmaris gibi şoparların takıldığı turistik kasabalarda ve kulüplerde artistik olsun diye starter olarak içilecektir.
Viskiyi , tekilayı, votkayı içemeyenlerin imdadına koşan içki. bu sebeple bayanların çok hoşuna gideceğini düşünüyorum. her ne kadar votka enerji düşkünü olsam da arada iyi gidiyor.
ilk göz göze geldiğimiz an tutulmuştum rengine. hediye paketinden çıktığın an biliyordum ki, o kadar uzun yolu, benim görmediğim ülkelerdeki, benim görmediğim şehirleri kat ederek; sidiğim olmaya gelmiştin. askerden ilk geldiğim günlerdi. senden önce gelmiş olanların en sonuna attım seni. Sıraya girmiştin artık. Senin de takdirindir mavişim, askeri düzeni henüz atlatamamıştım. askeriyeden bahsediyoruz, sporda sıraya giriyorsun, yemekte sıraya giriyorsun,banyoya sırayla giriyorsun, hatta bazen sıraya bile sırayla giriyorsun. o yüzden sende diğer şişelerden sonraki sıranı almıştın.
ve aylar sonra sıra sana gelmişti. bütün içkileri sek içmeyi seven biri olarak mavişim, seni de mundar etmeyecektim. beklentilerim sadece rengi güzel bir vodka tadıydı açıkcası. ancak bardağa dökülürken senden yükselen o kokuya ben bir kez daha tutuldum mavişim. ne de güzel kokuyordun. bir sevgilinin boynu gibiydin..
bu kasvetli havada ne de güzel akıyordun boğazımdan bebeğim. içine buz atmayı düşündüm, seninle arasında ki uyumu kıyasladım, olmazdı mavişim. kabul görmedi bu fikir benden. bundan bir kaç kadeh sonra dolu yağmaya başladı hatırlarsan. o doluların büyüklerinden alıp atmıştım içine. ne de güzel uyum sağlıyordun ekürine. o tatlı tadın daha mı bir tatlı olmuştu ne? senin sonuna gelirken yavaş yavaş, yeni bir yoksunluk krizi duyacağım bir şey mi ekleniyordu hayatıma?
ve sen bittin. sen bitince en büyük darbeyi senden aldım ben mavişim. northhhhh çığlıkları ile evin içinde gezerken, annesinden dayak yeyip anne diyen ağlayan çocuklar gibiydim. bir kez de olsa beraber olmuş olmak çok iyiydi mavişim.
Buz mavisi renkli sekerli tadi olan sicak yaz gecesinde gorunce insana mutluluk veren alkol orani dusuk oldugu icin de bol bol icilebilen mutluluk icecegi.
aromalı bir vodkadan ziyade, düşük alkol oranı ve kolay içimiyle bir türk kokteyltir benim gözümde. yalnız tadı biraz fazla şekerli. bu nedenle bir yerden sonra bayıyor.