Save some face, you know you've only got one
Change your ways while you're young
Boy, one day you'll be a man
Oh girl, he'll help you understand
Smile like you mean it
Smile like you mean it
Looking back at sunsets on the Eastside
We lost track of the time
Dreams aren't what they used to be
Some things slide by so carelessly
Smile like you mean it
Smile like you mean it
And someone is calling my name
From the back of the restaurant
And someone is playing a game
In the house that I grew up in
And someone will drive her around
Down the same streets that I did
On the same streets that I did
Smile like you mean it
Smile like you mean it
Smile like you mean it
Smile like you mean it
yalancı gülümsemelerden bıkmış bir adamın şarkısı sanki. ''yüzüme güleceksen , içinden geçenleri yansıt. yüzüme gülüp arkamdan iş çevirme arkadaşım...'' diyor sanki. belli ki bayağı bir dertlenmiş killers. artık şarkıyı kime yazdılarsa o da ölmüştür sanırım. * müzikleri , arka plandaki bateristin şarkıya kattığı tat ve klavye galiba bir şey daha çalıyor işte o çok güzel bir uyum oluşturmuş. sevilesi bir şarkı.
bak biraz kendine, sadece bir tanesin
degistir yollarini zira pek gencsin
olm er ya da gec bir baltaya sap olacaksin
kizim, birgun seni cok pis yiyecek bu herif
siktir et sen iyisi mi, bak yesil yesil
bak yesil yesil
dogu anadolu'da gunbatimina dalarken
dagittik sanzimani freni
ruyalar artik eskisi gibi degil
hersey o kadar vefasiz ki
siktir et sen iyisi mi, bak yesil yesil
bak yesil yesil
birisi beni mi cagiriyor ne
bizim tukkanin arka taraflarindan
birileri de nevaleyi kiriyor
icinde buyuyup yetistigim evde
ve birisi bizim manitayi yiyor
tipki benim yedigim gibi
benim yedigim yerlerde, caddelerde, koylarda
siktir et sen iyisi mi, bak yesil yesil
bak yesil yesil,
siktir et sen iyisi mi, bak yesil yesil
bak yesil yesil,
siktir et sen iyisi mi, bak yesil yesil
bak yesil yesil