film hakkında bilgi verip, izlememiş olanlardan küfür yemek istemem tabii. ama şöyle söyleyeyim; izlediğinizde '' ulan buna 8 oscar az bile! '' diyeceğiniz bir film. tam bir hayat hikayesi. oturun izleyin, sonra da gelin güzel kardeşinize hak verin.
10 kere izlesem bıkmam dediğim filmler arasında. Ayrıca Ringa ringa şarkısı bu filme aittir. Çoğu insanın dilinde ''Nihal'in kına gecesi Şarkısı '' diye bilinir.
hindistanın fakir sokaklarında hayatta kalmaya çalışan yetim bir çocuktan sevmeyi, kaçmayı, saadakati, fakirliği, saflığı, yalnızlığı ve isimlendiremeyeceğiniz o kadar çok şey öğreniyorsunuz ki; film o kadar gerçek, o kadar içten ve dokunaklı ki gerçek sandıklarınızı sorgularken buluyorsunuz sık sık kendinizi. paranın ne kadar değersiz olduğunu ezberliyorsunuz her bir sorunun yanıtında yatan hikayeyle tanıştıkça, çok seviyorsunuz o hikayeyi. çok üzülüyorsunuz bazen, bazen de ufacık bir tebessüm yerleşiyor yüzünüze ama çok gülemiyorsunuz hüzünlü bir hikaye çünkü severek izlediğiniz.
kısacası slumdog millionaire, renkli, masalsı ama aynı zamanda son derece gerçekçi bir film. gerçek dünya ile renkli masallar arasındaki uçurum bu filmde yok. sokaklarda adeta pisliğin içinde büyüyen, hayatı boyunca aynı kişiyi seven ve onu hayatının amacı yapan bir gencin, parayı, şöhreti ve diğer imkanları iterek "anlamlı" bir hayat yaşama çabasını anlatıyor.
ilk kez izlendiğinde "süper" denip, ikinci izlendiğinde "ben cevapları biliyorum zaten" diyerek tat vermeyen filmdir.
"kim 500 milyar ister" yarışmasının aynı bölümünü iki kere izlemek gibi.
öte yandan; çıktığı yıl film kendinden söz ettirirken, sonralarında müziği filmi geçmiştir:
güzel kurgulanmış, finali hayli vasat, kendini kasmadan ilerleyen, özellikle kahramanların çocukluklarının geçtiği sahneleri çok başarılı bulduğum film. "çok güzel hareketler bunlar" ekibi filmle ilgili en az film kadar başarılı bir oyun sergilemişlerdir.
10 üzerinden 10 luk bir yapım. yıllarca kim 500 milyar isterle büyüyünce, film ister istemez kendisine daha da bir sarıyor. hint mint diyip de geçmeyin, tamam sonda yine o oynak olay var ama başarılı bile bulunabilir. sıfırdan yükselişin mükemmel bir şekilde anlatılışı var.
son yıllarda izlediğim en iyi filmler listesinde yer alan film. sahnelerin, müziklerin, senaryonun güzelliklerinin yanı sıra filmde karakterler o kadar iyi yaratılmış ki; jamal malik'le bir bağ kurmadan, yazıktır ulan şu çocuğa, alsın parayı işte, kızı da alsın demeden filmi izlemek mümkün değil.
--spoiler--
filmin bence en vurucu sahnesi jamal'ın B değil, D dediği sahnedir. ben de olsam D derdim. o sunucunun ne mal olduğu çok belli oluyordu zaten. eğitimsiz ama zeki çocuk jamal. ayrıca hatırladıklarının bir kısmı, başıma gelse de belki hatırlamayacağım şeyler.
--spoiler--
---spoiler--
bana biraz abartılmış geldi. bunda ölçüt oscarı alıp almaması değil ama. insanların "of müthiş film harika film" yorumlarıydı. tamam güzel film ama o kadar da mükemmel değil. oscarı alıp almaması da beni pek ilgilendirmiyor. çünkü ben oscardan pek hazzetmem. ta ki o titanik denen sonunda leonardo'nun öldüğü sahne haricinde hiç bir güzel yeri olmayan inanılmaz abartılmış filme bütün oscarları bayıldığından beri oscar ödüllerine (en son ki the hurt locker vukuatlarını da unutmamak lazım tabi)güvenim kalmadı.
filme gelirsek konusu gerçekten çok ilginç. bir çocuk var. varoşlardan çıkma biri. doktorların bilmem kimlerin bilemediği soruları biliyor. ulan acaba hile mi yapıyor derken, birden hayatının çocukluk kısmına kadar geri gidiyorsunuz ve o soruların cevaplarının hayatında nasıl karşısına çıktığını hayretle izliyorsunuz. bu arada jamal ile latika'nın(daşşşş) arasındaki aşkı ve hindistandaki yoksulluk ve sefaleti en sonunda da eski gecekonduların nasıl gökdelenli yerlere dönüştüğünü izliyorsunuz. senaryo'da bazı salakça noktalar yok değil tabi. sorulan soruların iki ya da üç tanesi haricinde hiç zorluk seviyesi olmayan sorular olması da olmamamış. oyuncular rollerinin hakkını vermişler. özellikle jamal'ın karakterleri ve gene özellikle küçüklüğünü oynayan bıcırık. latika'nın pek oynamasına gerek yokmuş zaten güzelliği yetiyordu.
çocukların sadece 100$ almasına da hiç şaşırmadım. tam amerikalılara göre bir şey. şerefsizler şu dünya'da sömürmedik bir yer ve şey bırakmadılar. ama bir yer'de gördüğüm kadarı ile hindistan hükümeti çocuklara ev vermiş. doğruysa çok iyi olmuş.
sonuç olarak filmi izleseniz çok iyi olur. zevk alarak izlersiniz. ama karşınıza braveheart ya da esaretin bedeli gibi bir film çıkmayacağını da bilin.
not : ha bir de keşke filmin sonundaki dans olmasaymış!
--spoiler---