Gece izleyip sabah ağzımda bıraktığı şudur ki sözlük çooook tatlıydı.* çocuk oyuncular süper ötesi.zaten oldum olası çocuk oyuncular beni etkiler ama fakat lakin sanırım hayatımda izlediğin en iyi çocuk performanslarını izledim.hintlilerin büyüdükçe çirkinlediklerini,hindistana hafif belgesel tadında bi bakış,başroldaki jamal malik'in mükemmel oyunculuğunu ve yönetmenin aşmışlığını görmek için izlemek lazım gelir.en iyi film oscarını alamayacaktır büyük ihtimalle yedirmezler fakat küçük bütçeli büyük bir film var ortada.
izledikten sonra bir kez daha izleme hissi uyandıran sıcacık,heyecanlı bir film.
özellikle jamal in çocukluk halini oynayan velet çok başarılı, çok tatlı*.
*senaryosu muhteşem..
"arkadaş biz niye yapamıyoruz böyle filmler?" diye soru sormama sebep olan bir film.
gerçekten senaryosuyla, oyuncusuyla, yönetmeniyle mükemmel bir hint filmidir.mutlaka izlenmelidir.ne kadar mükemmel olsa da film bitişinde oyuncuların hep beraber yaptıkları hint dansı "hintliler yapmış yine yapacağını * " demekten bizi alamamıştır
(bkz: habibi dah:))
--spoiler--
filmin en çarpıcı sahnelerinden biri jamal'in hayali amitabh bachchan'a ulaşmak için yaptığı çılgınlıktır.*
bir diğeri ise yine jamal'in turistlere gerçek hindistan'ı görmek istemiştiniz,alın işte! deyip parayı kaptığı sahnedir.
--spoiler--
hindistan filmlerine karşı beslenen antipatiyi yıkan bir film. kolay kolay beğenmeyenlere bile filmin sonunda ''güzeldi valla'' dedirten bir yapım olmuş. dramatik bir hikaye, daha doğrusu hikaye içinde hikaye. klişeler bile filmi sıkıcı yapmamış. oskar adaylığını da haketmiş. en büyük rakibi the curious case of benjamin button olunca klasik bir akademi geleneği olacaksa eğer ödülü hakettiği halde alamayacak olan filmdir.
Dağıtıcı bulamadığından fox un içinde daha düşük bütceli bir alt kurum olan Fox Searchlight Pictures'ın arka çıkmasıyla vizyona girememekten son anda kurtulan film. aynı kurum geçen sene juno'ya da aynen bu şekilde arka çıkmıştı. oscar'da aday oldu çoğu dalda özellikle içinde sound kelimesini barındıran dallarda ödülleri toplıyacağına eminiz. ayrıca hint filmlerinin geleneği unutulmamış ve eğer cast bölümü basladığında filmi kapatmadıysanız siz de gördünüz. hint dansı yapılıyor filmin sonunda..
senaryosu müthiş, ağzınızın kenarında yukarıya doğru bir çekilmeyle izliyorsunuz tüm filmi. hint filmi düşünün bir, zaten sonunda gerçekle yüzleşiyorsunuz.
küçük çocukların oyunculuklarıda müthiş ayrıca...
unutmadan son yıllardaki en iyi film müzikleri bence bu filmin, müzikler golden globe aldığında merak etmiştim ama hakkıymış.
--spoiler--
filmin sonunda sonunda kavuşan çiftimizin öpüşüp koklaştığı sahneden hemen sonraki sol altta çıkan "d: it is writen" ibaresinden sonra kafanızı sinema perdesinin tam tersine çevirip perdeye bakmamaya çalışarak bir yandan da kulaklarınızı tıkayarak salondan acil şekilde çıkmanızı, tavsiye olarak sunmayı bir borç bilirim, çünkü filmdeki oyuncuların karizması o saniyeden sonra bitiyor. tüm o güzel oyunculuklar tümüyle beyninizden siliniyor ve karşınızda az önce izlemiş olduğunuz oyuncuların oynadığı klasik (dans ve enteresan hareketler eşliğinde) bir hint klibi çıkıyor. ki bu da filmin bütün çarpıcılığını yok ediyor. ha klip bittikten bir süre sonra biraz olsun o etki geçiyor tabi, ama tamamen gereksiz bir çalışma olmuş son sahne ama ne yapalım hintli olduklarını adamlar başka şekilde dile getiremiyorlar heralde...
sonundaki klibe rağmen filmi beğendim hoş bir Cidade de Deus tarzı film olmuş. burdan danny boyle u tebrik ediyoruz.
15. Sinema Oyuncuları Derneği Ödüllerinde en iyi film ödülünü alan filmdir. mumbainin varoşlarında harika fotoğraflar veren eğlenceli bir film. ne zaman dans etmeye başlayacaklar diye beklerseniz,jeneriğe kadar beklemeniz gerekiyor. ayıracağınız vakte değecek bir film.
efendim çok çok şahane bir film. danny boyletranspotting'Ten sonra kendine yakışır bir film çekmiş sonunda. filmde ne ararsan var. merak uyandırıyor, aşk var, macera var, her şey var.
--spoiler--
hindistan'da bir genç bizdeki adıyla kim 500 milyar ister yarışmasına giriyor ve son sorudan önce yarışma bitiyor. bu genç çocuktan şüphelenen polis onu ''bu soruları nasıl bildin?, kimlerden yardım aldın'' gibi sorguya çekiyorlar. ve şahane film başlıyor....
--spoiler--
son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden. mutlaka izlenmesi gerekengillerden.
yoksulluğu, aşkı ve bir ülkenin dönüşümünü anlatmayı da başarmış film.. fasfakir hayatları, din çatışmalarını, çocukların dilendirilmesini de gözler önüne seriyor.. her milletin fakir mahallelerinin apayrı kültürleri olduğunu da hatırlatıyor.. aldığı ödülleri hak eden bir yapıt.. daha sertleri (city of god) olsa bile her zaman böyle filmler izleyemiyoruz..
izleyin efendim beğenmeseniz bile birçok amerikan filminden daha iyidir..
hafiften city of god ı hatırlamama sebep olan; akıcı bir yapıya sahip, fazla abartılmaması gereken Danny Boyle filmi.ayrıca; kadın ve parayla ilgili dünyanın en klişe tespitini içinde barındıran filmdir.
kimi zaman soluksuz kimi zaman da soluk soluğa izlediğim film. kariyerinde Trainspotting gibi bir film olan danny boyle şaşırtmadı beni. önce bu filmi çekip sonra Trainspotting'i çekmiş olsaydı da aynı şeyi yazardım.
böyle bakan bir adamdan da sanırım böyle bir film çıkardı.
cok basit bir hikayeden oldukca naif ve siirsel bir ask oykusu cikarmis yonetmen. helal olsun demekten baska yapacak bir sey yok. dev patel in oyunculugu ise neredeyse kusursuz. tecrubesiz bir oyuncu icin fazla iyi. yetenek dedikleri de bu olsa gerek. default gelmis bu elamanda.
film basarilidir efenim. kurgusuyla, muzikleriyle, fotograflariyla, senaryosuyla, filmin icinde ben espriyim diye bagirmayan hos esprileriyle...
sessiz film olsa yine de herkes anlar. filmin basarisi burada bence.