7/24 açık kalsa sıkılmayacağınız radyo istasyonu. playlist'lerindeki seçicilikleri fazlasıyla dikkat çekiyor. eğer ki gece-sabah arası dinlerseniz reklamlardan da rahatsız olmazsınız.
ben genelde uydu vasıtasıyla televizyondan dinlediğimden dolayı, yatmadan önce kısık bir sese ayarlayıp onunla uyuyup, onunla uyanıyorum. televizyonun radyo kültürünü yokettiğinden olsa gerek, belki de benim saçma takıntılarımdan biri olduğundan, televizyona tepki göstererek radyoyu uydudan dinliyorum. tavsiye ederim.
önceleri gözümde çok büyüttüğüm radyo kanalı. 93.0'daydı önceleri eskişehir'de. 2 ay önce falan 101.0'a geçmiş. hiç reklam falan yapmıyo. bulan dinler gibisinden. açıyorum, 2 şarkı çalınıyor ardından reklam. bir de gıcık bir reklama giriş müziği var. para yuvarlanıyor gibi bir ses ardından sikik bir sesle "REKLAM!!!" her şeye tamam amına koyım, bari sürekli aynı şarkıları çalmayın. 102.3 slow time 'ı tercih ediyorum artık onun yerine. adamlar saniye başı reklam koymuyorlar, çalacak şarkı kalmadığında; atıyorum 2004 yılının en sevilen şarkısını çalıyorlar. eskilere gidiyorsun bir anda. anıların aklına geliyor falan...
4-5 şarkı yayınlayıp hemen reklama giren paragöz radyo kanalı. reklamları da çok gıcık, hep aynı markalar. hele bülent serttaş'ın seslendirdiği akınalbella reklamı yok mu, o sesini duyunca radyoya molotof atasım geliyor.
yıllarca reklamlarda anons edilen adını saltürk benzeri bir şey sandığım radyo kanalı.
hayatım boyunca hep şarkı sözlerini, isimleri yanlış anlamışımdır zaten.
dün akşamdan beri dinliyorum, ya göz bebeklerim kuruyacak. yada kendime zarar vericem. amk yerinde ebe siken şarkıları özellikle seçiyorlar. değiştirmeye kalkamiyosun da.
En samimi radyo kanallarının başında gelir slow türk. isminin hakkını verir. Ayrıca her şarkının belli bir dakikası vardır. Ne sıklıkla değiştirilir hiçbir fikrim yok, ama kötü bir şey olduğunu da düşünmüyorum.