şu an Detva şehrinde bulunduğum, yeşilliklerle dolu ama insanlarının soğuk olduğu ülkedir. her avrupa ülkesinde olduğu gibi mineral water içerler. bira sudan ucuz burda yeaa diyerek dolaşabileceğiniz ülkelerdendir.
eylülde bile üşüyebilirsiniz, insanları kibar değildir, ingilizce konuşma oranı şaşırtıcı derecede düşüktür.
macaristan sınırı bölgesindeki macar asıllılara macarca konuşmayı yasaklamış ülke. erkekleri gerçekten ama gerçekten öküzdür. umutsuzluk ve gri hava aklımda kalan. çok sıkı hatunları zaten bilinir. para odaklı takılırlar. bratislava'nın para yeme , seks amaçlı klüpleri sağlamdır.
Holywood'un otel filmiyle rezil rüsva ettiği ülke. bu filmden sonra slovakya beni acayip rahatsız etti mesela. Gideceğim olsaydı bunu iptal edebilirdim. bir de bu ülkeyi bu filmle tanıyanlar vardır illa. Tüm bunlara rağmen çekilen film adamları sadece rahatız etmiş. inanamadım. bu filmin konusu türkiye'de geçseydi şanlı tarihimizden girer, medeniyeti size biz öğrettik lafları arasına sıkıştırılmış küfürleri ve bu ülkeye gelmeyin olm sizi çok pis yapcaz marka tehditleri savurur, orgazm olana kadar bunu devam ettirirdik mesela biz. Bunu uluslararası forumlarda yarım yamalak ingilizcemizle yapardık.
Affedersin ama ülke degil köydür,pistir kirlidir,kizlari da oruspudur. Nedense eski demir perde ülkeleri hep ayni ayardadir. Sürekli ne koparirsam kardir modunda olan kadin larin ülkesidir. Geneli kosasini aldatir. Konyali yozgatli evrimini tamamlamamis gurbetciler de bunlarla yatarlar , geri zekalilar korunmadan bihaber bebek peyda edip kacarlar. Yazik dehil mi o gunahsizlara.
Avrupaya gelen insana Iq kultur karekter testi yapilmali.
güneyi ova ve dümdüz, kuzeyi ise tatra dağları ile kaplı küçücük bir memlekettir.
gitmek isteyenler, direkt vize için istanbul'daki slovakya konsolosluğuna başvurduklarında, konsolos hanım'ın kafadan " getirdiğin evrakları, slovakya'da noterden tasdikle !" diyerek, dumurluk cevap alınması mümkündür. o yüzden, avusturya ya da macaristan konsolosluğu 'ndan vize almak ve direkt bratislava'ya inmek - uçak bulabilmek te zordur - yerine, viyana'ya inip, oradan pazarlıkla anlaşılan taksiye binip ulaşmak daha akıllıcadır.
bratislava ve kösice gibi iki büyük şehri dışında, tamamen kırsal dokunun hakim olduğu, fakirlik ve umutsuzluğun heryerde hissedildiği, garip bir ülkedir. kasabalar ve şehirler, bakımsız, tenha ve durağandır. komunizm dönemi yaşam tarzını merak edenlerin , kesinlikle görmesi gereken canlı bir açıkhava " hayat " müzesidir.
eğer , tüm ülkeyi dolaşmak istenirse; 1 gün bratislava-yarım gün kösice ve kalan yarım günde araba ile turu tamamlamak yeterlidir. gezip görülesi, bakılıp durulası doğal bir yapısı yoktur. hatta başkent harici görülmeye değecek birşeyi de yoktur.
araba ile günü birlik tur yapmak isteyenler; serbest çalışan taksiler ile önceden pazarlık yapıp anlaşmaları halinde, lüks otomobil ve ingilizce bilen deneyimli sürücü eşliğinde turu tamamlayabilirler. ( geçen sene budapeşte- estergon-nitra-noviy zamky (uyvar) - galanta-trnava-bratislava-viyana parkurunda tüm gün 400 EUR ödeyip dolaşmış idik).