böyle bir maç her insana nasib olmaz. belki bu saatten sonra fırlamalığı bırakıp olgunlaşmayı da dener. maçtan önce konuştukları, maç sırasında yaptıkları bir milli takım hocasına pek yakışmayan hareketlerdi. yılmaz vural 'ın gözünü seveyim dedim koca bir hafta boyunca. umarım olgunlaşır, bu haliyle pek sempatik gelmeyen bir insan görünümünde şimdilik. tabi bu tarafımın fikri. turnuvanın başından beri hayran kitlesi oluşturmuş kendine ama maykıl ceksın mertebeine de erişse onun ve ismini ananların aklından çıkmaz ölünceye kadar.
türk futbol izleycisini aşağı görmek adına haklı bir sebep daha ortaya çıkmasını sağlamış oldukça da sempatik teknik adam. evet canım, adamdır kendisi. kulağında küpesi vardır ancak hiçbir futbolcusunu dövmemiştir bugüne kadar.
neden bu kadar gıcık kapılıyor anlamadığım işini yapan yenilgiyi kabul eden futbolcularını teselli eden teknik direktördür. mazlumdur kendisi. ayrıca basın toplantısında bundan sonra ne tür müzik dinliyeceksiniz gibi alaycı bir soruyla karşılaşmış saygısızlık görmüş cevap vermemeyi tercih etmiştir,takdirlerimi kazanmıştır.
Golden sonraki koşu stili beni benden almış acınası insandır kendisi. 40 yaşına merdiven dayamıştır. Elinde elektronik gitarıyla rock müzik yapan aynı zamandada teknik tirektörlük yapan küpeli ilginç bir adamdır.
Gitar çalan ve milli takım marşını yazan ve çalan teknik direktör ama ne yazık ki aynı başarıyı maçta gösteremedi. şans bizden yanaydı maç sonrası fatih terim kendisine ferdi tayfur yada cengiz kurtoğlu albümü hediye etse kendine bi avuntu bulabilirdi.
Artık anadolu rock u da öğrenmiştir sanırım.
bbc'deki röportajda aynen şunları söylemiştir:
"This match shows why it's the most dramatic and most popular game in the world."
"The pain of this defeat will stay with me for a long time."
"It will haunt us forever."
20 haziran 2008 hırvatistan türkiye maçı sonrasında "Türkler'e son dakikada gol atmak bile sizi kurtaramayabiliyor. Son kurbanları biz olduk Ama ben böyle maç görmedim, bu adamlar atmak için yemeyi bekliyor" demiş hukuk mezunu kişi.
kendisi ile kazanmanın da kaybetmenin de güzel olacağını düşündüğüm farklı teknik direktör. maçı kazandıklarını düşündüğü anda çocuklar gibi sevinmiş, kaybettikleri sırada da adamlar gibi üzülmüştür. gitmiş fatih terim'e içtenlikle sarılmış, ağlayan oyuncularını yatıştırmaya çalışmış, teselliye gelen tuncay'a sportmence teşekkür etmiştir. ayrıca iyi hocadır. spora anlam katan insanlardandır. keşke beşiktaş' a gelse dediğimdir.
özellikle maç sonrası sakin ve hatta sempatik tavırlarıyla gönlümü fethetmiştir. öyle bir yenilgi sonrası yerinde fatih terim olsaydı yaşanacak rezaletleri düşünüyorum. elbette adamın artıları çok fazla. hukuk mezunu, gitar çalıyor üstelik yakışıklı da. sanırım bu gazla önümüzdeki yıllarda memleketimize teknik direktör** olarak da gelecektir.
kim ne derse desin işi bilen teknik direktördür. valla ülkemizde bi takım çalıştırsa ben kimsenin ''yok baboli istemiyorum'' diyeceğini sanmıyorum. haa eksik yönleri yok değil midir? elbette ki vardır. ''bize gol atan 9 numaralı oyuncu'' demiş, hata etmiştir. zira o 9 numaranın adı semih şentürk'tür. neyse zamanla öğrenecektir.
mactan sonra bbc ile yaptigi roportajda bize gol atan dokuz numarali oyuncu diyen teknik direktor, rakibinin en tehlikeli golculerinden birinin daha ismini bilmiyorsun hocam, artik mactan sonra ogrenir ve unutmazsin birdaha.
dereyi görmeden bikinisini giyen teknik direktördür. son dakikada attıkları golden sonra yarı final çantada keklik sanıp ahmet çakar laşarak " burdan da maçı verirsek bikini giyerim ulen " deyip sevinmeye başlarken sevinci kursağında kalmıştır. türklerle uğraşılmayacağını yaşayarak öğrenenlerdendir. geçmiş olsundur.
