enternasyonel bir dünya vatandaşı olma yolundaki nalburdur.
mahallemizdeki nalurdur, içimizden biridir oysa ki.
yok yoktur dükkanında.
çividen tut bahçe makasına, toz boyadan tut da çeşme zıvanasına kadar...
ne ararsan bulunur.
bizim mahalledeki nalbur rüstem en son fotoselli musluk getirmişti hatta kahvede millete pazarlamaya çalışıyordu geçenlerde.
yok efendim şöyle tasarrufluymuş, böyle hijyenikmiş...
ulan sen ne bilirsin ki hijyeni?
dükkanında tuvalet olmadığından kahveye gelirsin tuvaletini gidermek için de elini bile yıkamazsın çıkınca. ne hijyeninden bahsediyorsun?
neyse.
sonra sonra anlaşıldı niyeti bizim rüstem'in.
dükkana gelen kurnaz bir toptancı ile mal bağlantısına girmiş. 30.000 liralık bu fotoselli üründen satarsa bedava moldova seyahati kazanacakmış...
seyahat dediysek bayi toplantısı işte.
ama sonu mutlu biten cinsten(!)...
herneyse abicim.
bizim rüstem baktı bu iş böyle olmuyor. 30.000 liralık malı aldı, çeklerini kesti toptancıya.
aradan 2-3 ay geçti mallar kakılı duruyor ama rüstem'in dükkanında. bu arada ben de gidip geldikçe rüstem'in nalburdaki bilgisayardan moldova hakkında bilgiler(!) içeren sayfalar açıp duruyorum.
pasaportu bilmemnesi derken bizim rüstem gitti moldova'ya.
5 gün kaldı.
döndüğünde tüm moldova'lı hatunları kendisine nasıl aşık ettiğini(!) de ballandıra ballandıra anlatmayı ihmal etmedi tabii bizlere.
rüstem artık eski rüstem değildi.
işi gücü bırakmış, moldova, ukrayna, rusya gibi ülkelerin coğrafyası ile ilgilenmeyi görev addetmişti kendine adeta.
derken bir gün bir baktık rüstem abi'nin dükkanın önünde koca bir tır.
teneke teneke boya indiriyorlar.
ama boyaların üzerindeki markayı daha önce hiç duymamışız, o cinsten.
koştuk yardıma.
başladı anlatmaya rüstem abi.
50.000 liralık boya alanı kiev'e götürüyormuş boya fabrikası...
"bayi toplantısı mı abi gene" diye sorduk.
onayladı gururla.
neyse rüstem abi ukrayna'ya da gitti geldi.
bir gün gene baktık koca bir kırkayak kamyondan izocam indiriyorlar.
bu seferki polonya'daki bayi toplantısı içinmiş.
aradan biraz zaman daha geçti bir bayi toplantısı da rusya'da, sonra tayland, sonra tekrar rusya...
rüstem abi aldığı malları stoklamak için büyükçe bir depo da tutmuştu bu arada.
derken rüstem abinin dükkana bir gün haciz geldi.
ardından bir daha, bir daha...
depodaki mallar, tükan, ev, bark, araba, yengenin bilezikleri falan...
hepsi gitti.
bir gün polisler geldi.
onlar da rüstem abi'yi götürdüler...
"nereye"
diye sorduk.
bayi toplantısına mı(!)?
meğerse 3167 sayılı çek kanununa muhalefet etmiş bizim rüstem abi.
patlamış anlayacağınız.
savcıdan izin alabildikçe cezaevinde ziyaretine gittik rüstem abi'nin.
"ben nerde hata yaptım"
dercesine bakıyordu hep yüzümüze.
derken aradan bir sene geçti. rüstem abi çıktı içeriden.
kahveye geldi.
"geçmiş olsun"
dedik.
üzüntülüydü.
"neden?"
dedik. "abi artık özgürsün düzelir herşey" dedik.
off çekti derinden.
meğer sonra anladık üzgünlüğünün sırrını.
mahkeme yurtdışı çıkış yasağı koymuş rüstem abi'ye...
işin aslı tüm mahallelerde, yakın çevremizde vardır bu rüstem gibi kişiler...
çevresine her ne kadar muhafazakar gözükse de uçağa bindiği anda şalterleri indirir, dünya nimetlerinden faydalanmaya çalışırlar.
toptancılık yaptığım bir dönem bir kampanya düzenlemiştim. 50.000 tl lik bağlantı yapan bayilerimizi ister umre seyahatine isterlerse de tayland'a göndereceğimizi pazarlamacılarımıza bildirdim.
20 bayimiz kampanyaya katıldı. 20'si de tayland'a gitmek istiyordu.
fuhuşun, her türlü çılgınlığın olduğu tayland'a...
bu 20 kişinin içinde 4-5 tanesi birkaç defa hacca gidip gelmiş, kabe'ye yüz sürmüş muhafazakar kişilerdi hemde.
ayrıca yine 4-5 kişi dini bütün(!) fevkalade müslümanlardı...
uçakta bunlara baktıkça hep rüstem abi geldi aklıma.
acaba onu da götürse miydim?
yurtdışı çıkış yasağı çoktan kalkmıştı zira...
işte size türkiye'nin esnaf portresinden bir kesit.
rahmetli ninemin bir lafı vardı birden o geldi aklıma.
"akılsız çavuşlar döner kıçını avuçlar"...
rusya'nın ardından ukrayna ile de vizelerin kaldırılmasına bir hayli sevinmiş nalburdur.
lakin yetmez...
moldova ve belarus ile de serbest dolaşım ister...
(bkz: bir gece ansızın 82 rusya 83 ukrayna 84 belarus)
