ağzında sigarasıyla o saclarıyla gitarı dik çalışıyla gönüllerimize taht kurmuş gitarist.ayrıca nisan ayında yeni signature gitarı cıkmakta. http://www.gibson.com/slash/
duruşu olsun,ağzından düşürmediği sigarası olsun,ağzından düşürmediği sigarası ile saçlarını yakmama yeteneği olsun herşeyiyle karizmatik velvet revolver gitaristi.resimlerinden takip ettiğim kadarıyla yaşlanmış,sakalları beyaz çıkıyor artık.ilginç olanı,yaşlandıkça kas yapmış adam.yarı-hayvan duruyor artık.
geçtiğimiz günlerde hayatını anlattığı kitabı da yayınlanmıştır.kitap bünyesinde bulunan bir takım ifadeler nedeniyle gençleri uyuşturucuya teşvik etmekle suçlanmıştır.cevabı nettir;'iyi okursanız uzak durmaları gerektiğini söylediğimi anlarsınız'
sözün özü,ölmemesi gereken bir adamdır.
belki en iyi değildir ama en havalı virtüöz olduğu aşikardır. giyinimi ile, saçları ile, ağzından düşmeyen sigarası ile, solo vaktinde gitarı tutuşu ile hep farklıdır. duygusal soloların en iyi isimlerinden biridir. *
Uyuşturucu yüzünden gözleri ve yüzü morardığı için saçlarıyla yüzünü gizliyor denilen rock ve metal tarihinin en iyi gitaristlerinden biri. Velvet revolver'da dağıldıktan sonra inzivaya çekilmiştir. Godfather film müziğinin solosuyla insanı büyüler. Herkese dinlemesini öneririm.
en sevdiğim gitaristlerden biridir çaldığı sololar da çok duygulu ve güzeldir. Gibson bu aralar kendine bir gold top signature model çıkartmaktadır. gitarın tonunun harika olacağına inanıyorum. gitar çalış tekniği çok güzel olmasa da tekniği güzel milyonlarca gitaristten çok daha güzel sololar yazmıştır. takdir etmek lazım.
''slah şundan iyidir ama bundan kötüdür'' denemez genelde. slash hepsindne farklıdır, yeri apayrıdır. bu heriften godfather dinlemek kelimelerle ifade edilemeyecek kadar özel ve büyük bir keyiftir.
edit: adam albümde nasıl çalmışsa sahnede de öyle çalıyor.
1965 yılının sıcak bir yaz akşamı ingiltere'de dünyaya gelmiştir.adı saul soyadı hudson'dur. (bkz: saul hudson)annesi nijerya'lı bir zenci,babası ise klasik sarı,kuru bir ingilizdir.fakat küçük yaşlarda amerika'ya göç etmek zorunda kalmıştır.amerika'da 20 yaşına kadar çeşitli gruplarda yer almış,defalarca barlarda sahneye çıkmıştır.ta ki izzy ile tanışana kadar.*1985 yılında guns n roses adlı gruba katılmıştır.
1990lı yılların gördüğü en iyi solo gitarist olarak anılıyor.
guns n roses'ı guns n roses yapan adamdır.
uzun marlbora ve votka tiryakisidir.
şu anda velvet revolver adlı müzik grubunda çalmaktadır.
Asıl ismi Saul'dur adamımızın fakat bu takma ismi ona yakın bir aile dostu koymuştur. Çocuklukta bisiklet tutkusu çoktur kendisinin ve ödülleri vardır. Taaa ki anneannesi ona tek telli bir gitar alana kadar. Tek tel mek tel çalışmaya başlamış yeni tutkusu gitar olmuş. Jimi Hendrix,Jimmy Page'den çok etkilenmiş adamımız ve kendini gitara adamaya karar vermiş. Özel ders almaya başlamış fakat bu ona sıkıcı geliyormuş efenim gidip kendi başına öğrenme çabası içindeymiş ve günde 12 saat civarlarında gitar çalışarak bu durumlara gelmiş. Okul hayatı batar tabi.Bundan sonra müzik hayatı başlıyor. Poison grubuna giremiyor. Road Crew-Black sheep-Guns N'Roses-Slash's Blues Ball-Snakepit-Velvet Revolver grupları hayatından geçmiştir sırasıyla. Onu fazla konuşmaya gerek yok aslında. inanılmaz karizması, gitar tutuşu, sahne duruşu ve inanılmaz etkili, kendine has tekniğiyle bir çok kişinin gönlüne taht kurmuştur o. Michael Jackson'ın give in to me, black or white şarkılarının gitaristi odur efenim. Hemen anlaşılır sesin Slash'in Gibson'ın dan çıktığı. Bir de gibson var değil mi? Bir çok gitar kullanmıştır fakat ona has olanı elbette Gibson Les Paul'dur. Bir çok kişinin bu gitarı alma sebebidir bu herif. Anlatarak bitiremezsiniz. Sadece dinlersiniz. Son söz olarak da;
Slash gibi çalabilirsiniz ama onun gibi parçalar çıkaramazsınız.
guns n rosesgrubunun unutulmayacak gitar virtüözüdür.yaklaşık 15 yıl kadar önce cnn televizyonunda kendisi hakkında öldü şeklinde bir haber çıkmış ve sevenleri büyük bir şok yaşamışlardı. yapılmış olan bu haberin 1 nisan şakası olduğu açıklanınca bu şaka için cnn televizyonuna dava dahi açılmıştır.
#4380839
özgür ve çağdaş olmayı neresinden anladığını merak ettiğim yazar.
ona göre ülkenin altını oyan, millete iftira atan kampanyaların yapılması özgürlük ve bu kampanyaları desteklemek te çağdaşlık.
mevcut şartlar altında gericlerin en geride gideni olarak selam ederim.
ne oldum delisi olmuş bir can. şu grup bu grup bigrup derken, reklamlarda, pavyon çıkışlarında karı kızla görür olduk adamı. yeri zamanı gelince, insanı, önündeki bardağın/kadehin sonuna kadar götürebilip, onun ağzına az sıçmadığı gerçeği bir yana, o helyum dolu göt de her daim kafamda beliriyor şarkılarını, çalışını dinleyince filan. karakter meselesi olmalı tabii. yaşanmadan da bilinmez ki, bilmeden yaşanmayacağı gibi... ben mesela, kendimi düşününce şimdi; oralara bir yere tırmanmış filan olsam, november rain'in klibinde bırak piyanonun üstüne çıkmayı amuda bile kalkabilir, axl'e bile verebilirdim belki de. ne bileyim belki de... bu "amud" lafı da yalın haliyle çok garibime gitti yalnız.