Filmin açılışını oluşturan istanbul sahneleri çok ozensin, baştan savma çekilmiş gibi geldi bana.
Yine Istanbul'da geçen Taken 2 filmi film olarak çok daha vasat ama Istanbuldaki arabalı takip sahnelerinin hakkı verilmis. O filmle bile karsilastirinca bence Skyfall açılış sahneleri acisindan sinifta kaliyor.
Adele ablamızın muhteşem bir parçası. Sluddy dubstep remixi daha bi güzel olmuş.
Filme gelince; arkadaş ben anlamıyorum ya hiç bir zaman sıkmıyor james bond filmleri. Hiç bir zaman çizgiyi bozmadılar. Aksiyon fimi sevmeyenler bile izlemelidir.
Film'den çok muhteşem film müziği ile hatırlanacak olan serinin son James Bond filmi. Sözde Türkiye de çekilen sahneleri sebebiyle halkımızı ziyadesiyle heyecanlandırmış ancak film izlenince anlaşılmıştır ki Türkiye diye gösterilen yerler daha çok 20.yy başları Mısır baharat pazarına benzemektedir. Bu film ile de anlaşılmıştır ki James Bond karakter olarak kesinlikle öldürülememektedir ve asla başarısız olmamaktadır. Gişe hasılatı olarak serinin en başarılı filmi olarak kabul edilse de Casino Royale kesinlikle çok daha fazla beğenilmiştir.
skyfall james bond abimizin doğduğu şatonun bulunduğu arazinin adıymış ve küçükten annnesi ile babası trafik kazasında ölüp bizim james i hem öksüz hemde yetim bırakmışlardır. filmin adı buradan gelmektedir. rakibiyle son kapışmasını burada yapmıştır kendileri.
skyfall james bond abimizin doğduğu şatonun bulunduğu güneş görmez sisli arazinin adıymış ve küçükten annnesi ile babası trafik kazasında ölüp bizim james i hem öksüz hemde yetim bırakmışlardır. filmin adı buradan gelmektedir. rakibiyle son kapışmasını burada yapmıştır kendileri. skyfall u türkçeye gökyüzü başıma yıkılıdı şeklinde çevirebiliriz, asterix okuyucuları daha iyi bilir kelt kavimleri hristiyanlıktan önceki pagan inanışlarında en çok gökyüzünün çökmesinden korkmaktadırlar.eski dinler için kıyamet günü gibi bir anlam ifade ediyor olabilir.
istanbul sahneleri klasik kapalicarsi uzerinde birbirini kovalamaca ama bu sefer biraz daha farkli: motorla! (bumuydu lan "cok farkli bir istanbul sahnesi cekecem. efsane olacak minaki" dedigin lan yonetmen?)
ayrica ayni isme sahip adele sarkisi da istanbul-adana karisimi turkiye sahnelerinin ardindan girmiyor mu.. efsane efsane
daniel craig abimiz dokturmus yine herzamanki gibi. ozellikle fragmanda da gorebileceginiz tren sahnesinde vagona atladiktan sonraki hareketi, aston martin db5 i delik desik edilirken "yarraaa yediniz olm" bakisi..
Bunca yıllık hayatımda Bond filmografisinden sadece Casino Royale'i izlemiş biri olarak beğendiğim bir filmdi diyebilirim. 50 yıllık seri hakkında bilgi sahibi olmadığım için kıyas yapamam, abes kaçar. Ama beni tatmin eden bir film oldu. En azından Casino Royale ile karşılaştırırsam. Javier Bardem etkisi herhalde bilemiyorum.
Şu ülke muhabbetine de ufaktan parmak atayım. Çok ufak atıcam, söz. Ülkeye gelenlerin hepsi çatıların üzerinden inmiyor bu herkesin malumu. Ancak kalkıp da bu filme ''ülkeyi çok kötü göstermişsiniz'' diyemem, ülke bu aga. Türk dizilerinde görüldüğü gibi Boğaziçi Köprüsü, Kız Kulesi'nden ibaret değil maalesef. Taken 2 gibi kötü niyetli değildi bu sahneler, bu filmi bu bakımdan eleştiremem. Gözüme gözüme sokulan çarşaflı kadınlar yoktu. Eğri oturup doğru konuşmak lazım.
Temposu biraz dengesiz bir film. Kurguyu biraz eleştiriyorum bu bakımdan. Bol git-gelli bir film, belirli bir düzey yakalanamamış maalesef. Üstelik senaryoda da sonlara doğru klişeler sırıtmakta. Klasik ajan bond klişeleri de değil, bildiğimiz aksiyon klişeleri..
Daniel Craig tipik ingiliz soğukluğunun da ötesinde. Ulan adam ajan tabii soğuk olacak muhabbetlerine girmeyelim, kalpler kırılmasın. Ama nihayetinde oyunculuğunu orta düzeyde buluyorum.
Son olarak da birşey söylemek istiyorum. Gizli servis başkanı kaçırılıyor ve kimsenin umrunda değil, bu nasıl iş? Ne gelen var ne giden. Bu kadar basit bir son olmamalıydı diyor, saygılarımı sunuyorum.