aziz nesinin en hayran olunası kitaplarından biridir. tüm hikayelerinde işte yurdum insanı dediğimiz tiplemeleri görebilirsiniz. kitabın başında kendi kurduğu çocuk esirgeme kurumundaki bir yılbaşını anlatır. o hikayede aziz nesinin çocuklara karşı duyduğu sevgiyi, onlar için neler yaptığını neredeyse onlar için yaşadığını görebiliriz. birde kitabın sonunda bir kaç tane şiir var. o şiirler de hikayeleri kadar güzel. adını yanlış hatırlamıyorsam atam izindeyiz diye bir şiiri vardı kitabı 5 sene önce okumuş olmama rağmen halen aklımdadır.
abd'li halı koleksiyoncusu şahıs anadolu'yu gezerken bir köyde uyuz bir eşeğin sırtındaki kilimi görür, bu zamana kadar gördüğü en iyi örneklerden biridir.
söz konusu uyuz eşek satılıktır, abd'li koleksiyoner ucuza getirmek için eşeği satın almak ister.
yaşlı eşek tüccarına gidip eşeği almak istediğini tercüman aracılığıyla söyler ve eşek tüccarı sorar
-niye onların memlekette eşek yok muymuş?
-sizin memlekette hiç eşşek yok galiba?
+hele sen bi karnını doyur bakarız gardaş...
-ne alaka şimdi olm !?!
+bizim memlekette s.kilecek eşşeği önce beslerler de ondan...
garba açılan pencere ve alırsınız cenneti öykülerinin mtlaka okunması gerekir. seneler geçti üzerinden ama mıh gibi aklımda tüm detayları. gülün, düşünün, sonra zavallı halimize bir daha gülün acı acı!