Yanlış saptama.
Bizde şuur yok. Cahil bir milletiz. O kadar cahilizki her şeyi bildiğimizi sanıyoruz. Hatta en iyisini biz biliyoruz bize göre.
O yüzden anlamadığımız daha önce bilmediğimiz her şeyi yanlış belleriz biz.
Yemekteyiz programı Türkiye nin aynasıdır. O gıcık olduğumuz insanlar uzaydan gelmiş tipler değil.
Peki fikirlerimiz nasıl oluşur? Kitap okumadığımız için, çevremizde rol modeli olarak benimzediğimiz kişiler yön gösterici olur. Onlar ne derse bu bizim için doğrudur. Bu kişi; mahallemizin bıçkın ülkücü delikanlısı, camimizin imamı, Üniversitedeki üst sınıf abilerimiz, ablalarımız olabilir.
Onlardan duyduklarımızı doğru diye belleriz. O fikirlerin dışındakine de kendimizi kapar, cahilliğimizle mutlu mesut yaşarız. Cahil olduğumuz için de, birileri gelir o abinin, imamın vb nin fikrini yönlendirerek direkman bağlantılı olduğu toplumu etki altına alabilir.
Ne yapmak gerekir peki? Bana göre bireyler yetiştirilmeli. Toplumu oluşturan bireylerdir. Toplumla sürü arasındaki fark da, bireylerin farklılıklarıdır. Her birey kendi hür iradesine sahip olmalıdır. Hiç bir düşünceyi yargılamadan kabul etmemeli, kabul ettiği düşüncelerin de yanlış olabileceğini bilmeli. Sırf birileri bir şeyleri savunuyor diye savunmamalı. Araştırmalı, doğruya ulaşmanın çok da basit olmadığını, doğrunun birden fazla olabileceğini bilmeli.
Bunu da ancak eğitimle yapabiliriz. Bununla birlikte şu anki sistem ne eğitim ne de öğretim imkanı vermektedir. Öğretmenlerin memur zihniyetinden kurtarılmaları gerekir. Kendisi doğruyu araştırmayan biri, öğrencilerini nasıl eğitecek, onlara doğruya ulaşmanın erdemini nasıl aşılayacak?
işimiz zor ama, imkansız değil. Uzun bir süreç gerekiyor ve başlamadığımız her an ülkemizi birileri sahipleniyor.
Karışık oldu biraz. Bir yandan deney bir yandan yazmak düşüncelerin akıcılığını engelliyor haliyle. inşallah demek istediğimi aktarabilmişimdir.