doğrudur. işte sırf bu yüzden yavşakça insan sevgisi yerine, sevilmek yerine saygı duyulmayı ve benden korkulmasını yeğlerim. korku sevgiden daha gerçektir.
unutmam diyen yalan söyler. elbet unutulur. unutmanın da bir nimet olduğunu hissedersiniz zamanla. insan en büyük yari anasının acısını bile unutuyor.
çok sonraları ara sıra içiniz sızlar. ama çok sürmez. sevmeyen insana da angut gibi yıllarca yanıp tutuşmak akıl işi değil. aşk ve akıl aynı cümle de geçmemeli diyenler vardır mutlaka, ama bazı aşklar da takıntıdır. hastalıktır. akıl faktörünü aradan çıkarmamak gerek.
+sizi sevmeyen birini sevmeye devam edemezsiniz!
-tamam abi etmeyiz.
+yapamazsınız! Devam edemezsiniz! Ettirmem. Eğitimciyim ben, tüccar değil..
-abi sakin ol yapmayız tamam
+edemezsi...
aşkı ilahlaştıranların reddettiği önerme. somut aşk için doğrudur, kimse sizden üstün değildir. her sevgi, her aşk vazgeçilebilirdir. ama aşkı sevenler için gereksiz önermedir. aşık olmayı, mantıksızlığı, bağlılığı vs sevenler 'aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk'çıdır.
sevmek karşılık beklenmeden yapılan bir eylem.dolayısıyla yanlış söylemdir.süreklilik açısından bakarsak da,zaten kim kimi sürekli seviyor ki?bir bakıyorsun soğumuş ama alışkanlıklardan dolayı kopamaz hale gelmişsin.sevgi aşk borsa gibi.
insanların sözcüklerin anlamları konusunda fikri olmadığını açıklayan ifadelerden birisi.
arkadaş; seversin, seviyor olman sevilmeni, seviliyor olmanı gerektirmez. bir takımı seversin, takımın aklı, kalbi, hedesi, hödösü yok ki seni sevsin.
bir kenti seversin, uzaktan arkadaşının ayda yılda bir yolladığı fotoğraflarda görebildiğin o şehri özlersin. o kentin sikinde olmazsin. bir sabah uyanıp bahçeli'nin sokaklarında yürümeyi nasıl özlediğini bilmez kent, evden çıkıp hafif yokuş aşağı yürüyüp aslı börek'e gidip börek alıp eve dönerken gazeteci/çiçekçiye selam vermeye aş erdiğini, milli kütüphanede bindiğin dolmuştan güven park'tan geçip sakarya'ya girdikten hemen sonra hosta'dan döner alıp keyif (bar)'de bira ile götürmek istiyor olsan da. ne hosta ne de keyif (bar) orada mı bilemiyorsan, kentin sikinde olmazsın, yine de sever ve özlersin. Ankara lan, Ankara, sevmese de seni, sen seversin.
Türkiye'de olduğun her seferde bir sokak düğününde ya da Roma'da Bari Yolu'nda (via bari) aptal bir fiat 500 ile hız yaparken ankara'nın bağları çaldığında hala aynı kadınla bir düğünü hayal ederken kimse size "sizi sevmeyen birini sevmeye devam edemezsiniz" diyemez. zira ne sokaklar, ne barlar, cafe'ler ne bok ne püsür değildir özlediğiniz, sevdiğiniz ve sevmeye devam ettiğiniz ama sizi artık sevmeyen bir insanı özlüyorsunuzdur.
sevmek özgürlüktür ulan. isteyen istediğini sever, kimse yasaklayamaz, yargılayamaz. sevmenin nereye bağlanacağı sevenin umurundamı sanıyorsunuz? aşk bu işte uyarıcı gibi aynı. ufkunuzu açar, boyutlarınızı değiştirir, yaratıcılığınızı ortaya çıkartır. ayık kafayla anlayamazsınız aşık olanı. yargılamak ne haddimize.
aşk karşılıklı değildir. aşk tektir, aşk her zaman kişiseldir. sizi sevmeyen birine olan sevginizi kaybediyorsanız o aşk değil karşılık görme isteğine bağlı ilgidir.