Sevilmediğinizi fark ettiğinizde içinizde oluşan kırgınlık ve kızgınlık sevginize leke sürer.
Sevmeye devam edebilirsiniz ama eskisi kadar temiz olmaz.
Zaten biraz gururlu olmakta fayda var. istenmediğiniz yerde durursanız kendinize saygınız azalır. Yapmayın.
Bunu net olarak anladığın zaman zaten çekip gidiyosun.zamanına,emeğine,sevgine yazık oluyor ama sonunda gördüldüğü gibi bir ders alıp bir daha sevilmediğini bile bile kalmıyorsun orda.
en başta çok koşarsınız peşinden fakat sonra anlarsınız değmeyeceğini. iş işten geçmiştir. kalbiniz kırık olarak bir boşluktasınızdır. dünyanın en kötü hislerinden biri olmaya adaydır.
açıkçası biraz umursamıyormuş gibi yaparak aklını karıştırabiliyorsunuz.
fakat şu da bir gerçek ki ne kadar vazgeçseniz de Unutamazsınız. denemeyin boşuna onunla az buçuk telepatik iletişim yaptıysanız ve onun en son size bakışını hatırlarsanız sevginiz anka kuşu gibi küllerinden doğar.
eski sevdiğim kız da öyleydi; güzel ve esmerdi, ayrıca egoist ve kaba konuşan hiç hanımefendi olamayan biriydi. daha sonra ondan güzelini ve kibar hanımefendilerini buldum ama yine de unutamadım.
başlığa ancak katılabileceğim tek bir nokta var. o da şudur ki eğer sevdiğiniz kıza (çiçek, çikolata, hediye vs) alacak kadar yakınlık kurmadıysanız ancak öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan bağlandıysanız ona aşık olarak da baksanız, rahatsız olur. evet
ama birlikteliğin olduğu bir sevginiz olduysa, onun küllerini harlayacak bir barut yeterli olacaktır. zaten siz kıvılcımı her an için çakmaya hazırsınız.
bazen hayatınıza bazı insanlar girer. siz isteseniz de istemeseniz de hayatınıza zorla girmek isterler. ümit vermezsiniz, güzelce anlatırsınız ama o ne beklediğini bilmediğim süreçte bir ümit bekler. ben sevmiyorum arkadaş onu, ben seni sevmiyorum diyorsam, onurlu bir şekilde çek git. en azından ya şöyle birisi vardı, onuruyla gitti diyebileyim. ama yok sen illa benim olacaksın moduna getirdiğin zaman, hele ki bi bayan olarak olay yalvarma meselesine girdiğinde artık zerre kadar değerin kalmışsa, onu da sıfırlamışsın demektir. hele ki bunun en son adımı olarak, bir bayan kadınlığını kullanarak seni elde etmeye çalışıyorsa, işte o zaman hayatınız boyunca "karaktersiz" olarak hatırlayacağınız insan listesine yazacağınız yeni birisi ile karşı karşıyasınız demektir.
seviyorsan söylersin bunun kadını erkeği yoktur. ama karşı taraf "sevmiyorum veya istemiyorum" dedikten sonra yapılacak en ufak bir ısrar sizi karşı tarafın gözünde "black list"e sokacaktır. lütfen yapmayın.
Doğru önermedir. Sizi sevmeyen birini sevmeye devam edemezsiniz. Zira hepiniz bencilsiniz. Severken dahi karşılık bekler, bedel istersiniz. Karşılıksız sevgi diye bir şey mümkün değildir nazarınızda.
beklentiler, bedeller, mutlu son tahvilleri gerçekten şu beş harfle tanımladığımız fakat içini dolduramadığımız sözcüğü basitleştiriyor. Hayal kırkılıklarıyla doluyuz. Bir annenin sevgisi kadar demiyorum. Bu imkansız. Ama en azından daha az bencilce sevmeyi denemek gerek. Sevmek tek başına yeterli mi? Sanmıyorum. Gözü kör aşıklar hep ayrılır bu yüzden. Sevmeyi bilmemekten. incitmeden sevmeyi öğrenmek gerek.
Kaldı ki insanlar sevildiklerinde değil sevdiklerinde daha mutlu olurlar. Zira ancak o zaman hissederler Sevilirken hissedemediklerini. Bütün mesele de bu aslında. Hissetmek. incitmeden, incinmeden.
hoşlanıyordum bir anda ilişkiyi kesiverdi kahpe ne olduğunu anlamadım ama konuşmak istese şimdi konuşamam eskisi gibi olamam. azaliyor gercekten uzmanlar haklı.