mülakat sırasında bunu soran kişiye bakıp tebessüm ederek "bu şirket içinde neyi neden yaptığını bilecek kimse yok mu?" diye karşı soru sormak gerek. ister pazardan elma alın, ister arkadaş seçin, isterseniz kendinize eş seçin, bir ayakkabı veya elbise alın, eve bir kedi-köpek alın neyi neden tercih edecekseniz edin canlı veya cansız hiçbir şeye bu soruyu soramazsınız. mülakat esnasında sizi neden işe almalıyız dediğinizde kendinizi veya temsil ettiğiniz yapıyı/kişileri cahil, bilgisiz, vizyon ve misyonu olmayan basit sıradan ve ne istediğini bilmeyen muhakeme eksikliği olan bir şekle sokmuş oluyorsunuz. ille de bilgisizliğinizi öngörüsüzlüğünüzü analiz yeteneğiniz olmadığını belli etmek istiyorsanız "sizi neden işe almalıyız" değil de belki "bizi neden tercih edersiniz" gibi bir soru (bu da olmaz da neyse, hadi olur diyelim) demeniz lazım. özellikle elinde cv'lere bakıp diploma, daha önce çalıştığı şirket/departmanların referans mektupları, yeterlilik belgeleri vb kağıtları tutup bu soruyu soran kişi kendini aptal yerine koyar. çalıştığım şirketin mülakatında (hangi bölüme/departmana bir çalışan alınacaksa o bölümün bir yetkilisi de mülakat esnasında bulunur) insan kaynaklarından biri çıkıp kendisinin asla sormaması gereken soruyu sorup "şirketimize ne katabilirsiniz" gibi cümle etmişti. mülakata gelen ve yurt dışında çalıştığı şirketten ailevi nedenlerden dolayı istifa ederek türkiye'ye dönen, şirketin ar-ge bölümüne başvuran tam bir prezantabl iş kişilik örneği biri çok bilmiş insan kaynakları yöneticisine "matematik, kimya, fizik, laboratuvar, r programı vb kıstaslara göre şirketinize yapacağım katkı tamamen sizin sağlayacağınız imkanlar ölçüsünde olacak. tabi ki bunun yanında bir çalışan olarak maddi manevi imkanlar ve çalışma ortamı şartları vs konusu da var. eğer bana ne verebileceğinizi ve ne istediğinizi söylerseniz sizlere şirkete ne katkı yapacağımı söyleyebilirim" demişti. mülakatlarda bulunan personel hangi departmana personel alınacaksa o departman da görev alan insanlar olmalı. başvurduğunuz şirketin kurumun ciddiyetinin değerinin bir ölçüsü olarak bunu unutmayın. personeline çalışanına (mevkisi görevi yetkisi ne olursa olsun, hangi birimde çalışırsa çalışsın, çaycısından müdürüne) değer veren şirketler böyle davranır.
Ulaşamadığımız klasörleri size ulaşılır yapabilirim.
Cv'm de en boy şeklinde yazılı olmalı. Ayrıca bir dönem profesyonel olarak lisanlı bir şekilde kickboks ile uğraştım...
"Normal eşek olman yetmez, öyle bir eşek ol ki çalışırken canını dişine tak, varını yoğunu tüm mesaini ver ve bizi ihya et, öyle ihya et ki 1 iken 10 olalım, 10 iken 1000 olalım sayende" demenin kibarcası. Yok hayır, bir işin standardı o işin hakkını vermektir, adam gibi çalışmaktır. Ama sizden istedikleri bu değil ki, onlar 7/24 ful köle olmanızı istiyorlar. Elbetteki adil değil. Adil olsaydı ben firmaya 1000 kazandırırken 500 ünü almam gerekirdi. halbuki binde birini bile vermezler bu herifler. Emperyalist batı kafası bu. Sömürü düzeni. Özgürlük çağdaşlık ve demokrasi de bunların kılıfı. Roma da demokrasiden söz ediyordu ama halkına arenada gladyatörlerin köleleri nasıl geberttiğini zevkle seyrettiriyordu. Zavallı köleler barbardı çünkü. Barlarlar ölmeliydi ki efendiler yaşasın.
Halbuki ayetle sabittir:"insanoğlu pek nankördür" der. Onun için istediğinize istediğiniz kadar takla atın bu hayatta hiç kimseye yaranamazsınız...
Beni işe almanız için gelmedim. ilanınızı gördüm şartlarınız bana uygun mu diye bakmaya geldim. Ama bazı şartlar hoşuma gitmedi eyvallah deyip çıkmak güzel olurdu. *