Susmayayan seslerim var canım yanlızlığa ne hacet?
Gün dönüyor mu?
Gece sövüyor mu?
Yine ediyor mu ihanet?
Gönül istiyor hoş olsun halim, kalıp es diyo dallarında
Yol bana fısıldadı çoktan duramam artık buralarda..
Kalabilirsin, pekala gidebilirsin
Daha degersiz hissettiremezdin
Çünkü ben ne zaman bir şey istesem
Bana verilen koca bir saçmalık
Bilirsem hata nerede bilirsem
Hiç şaşırmam kafamı şişirmem.
Gün yeni doğarken odanın balkonuna.
Sabahın ilk kahvesi doluyor yanaklarna.
Birkaç saat daha var sislerin çoğalmasına.
Bakir telaşlar için insanların uyanmasına.
Her Ankara sabahı gibi belki biraz üşüyorsun
Ama olsun, eskiden beri üşümeyi seviyorsun…
Çöpleri karıştıran sokak kedileri gibi,
Kurcalıyorsun fark etmeden geçmişte ki günleri.
Çocukluğun sessizce tırmanıyor kucağına.
Şöyle bir gülümsüyor kıvırcık saçlarıyla.
Babanı andırıyor sanki, bu sessiz duruşuyla.
Ve ne kadar eksildiğini hatırlatıyor sana….
Ne kadar güzelmişsin, hayat henüz çırılçıplak.
Hiçbir şey el değmemiş, günler birer salıncak.