"(Madem ki) iyilik ile kötülük bir değil, sen (kötülüğü) daha güzel olan ile sav; bak, o zaman seninle arasında düşmanlık olan kimse, (eski bir) dostun, gerçek bir arkadaşınmış gibi davranır!" (Fussilet, 34)
çok yakın birisi ise ; yakınlıktan çok uzaklara atılır. büyük konuşmamak ile beraber yakınlığı kaybettikten sonra yolda giderken tam önümde yerde yattığı görülse el verilip ayağa kaldırılmaz. tekmede atılmaz ama kalkmasına yardım da edilmez.
orta mesafede bir tanıdık ise ; itina ile hesap sorulur.
uzaklardan birisi ise ; yaptığı şeyin durumuna göre belası s.kilir..
çok uzun yıllar çok fazla kötülüğe maruz kaldık. allah şahidim sayısı binlerle ifade edilebilir. yüzde 95 inde hep allaha havale ettik. hesap sahibi o dur o sorar mutlaka dedik. ancak yıllar içerisinde gördüm ki bu insanlara en azından bu dünyada hiçbir yaptırım uygulanmıyor. kötülüğü yapanın yanına kar kalıyor. o yüzden birkaç senedir artık kendimizi düşürmeden tabi hesabı kendimiz sormaya gayet eder olduk. öteki dünyada hesabı gene sorulur mutlaka ama bu dünyada da kötülük yapanı mağdur duruma sokmadan hesabını sormak farzdır..
iletişimi kesmek şeklinde tepki vereceğim durumdur, kötülüğe kötülükle karşılık verirsem kötülük yapan insandan ne farkım kalır ki? en iyisi hayatımdan çıkarmak.
normalde kimseye kötülük edemem bana taş atana gül atarım. ama karşımdakilerin insan olmadığını anladım. normalde bana kötülük edene öyle bir kötülük ederbilirdim ki onun kötülüğü iyilik sayılırdı ama yapmadım. karşımdaki böyle olunca seni ezik sanıyor. merhametten maraz doğuyor.
şu satten sonra kanırtırım , affetmem. el mi yaman bey mi yamanmış göstermek lazım . sonrada abi niye böyle yapıyorsun oluyor. eee sen kötülük yaparken sorun yok sıra bize gelince bik bik.
Yasal anlamda bir kötülük söz konusuysa, afedersiniz mabadından kan aldırırım.
Yok kişisel ya da duygusal anlamda bir kötülük ise, artık benim için o insan yok hükmündedir.
Tartışmam, hesap sormam.
Ünlü düşünürün dediği gibi, bırakırım b*kunda boğulsun.
sana kötülük yapılır sen susarsın sonra kendi kendine dersin ki ben neden bunu demedim neden şunu yapmadım bende genelde öyle oluyor en azından ağzının payını verseydim keşke derim.
sonrasında başımın belaya girmeyeceğinden emin olsam kesinlikle bende ona zarar veririm.
bitmek bilmeyen bir intikam duygusu var içimde.
zarar vermediğim sürece vicdanım rahat olmaz.
bir olay var 3 seneyi geçti hala aklıma geldikçe kendimi tokatlıyorum nasıl dayak yersin diye..
Duygusallaşıyorum ben. Kötülük yapan kişinin psikolojik durumunu anlamaya çalışıyorum hafif düzey salak olduğum için. O şekilde davranmasının sebebinin psikolojik bir bozukluk olduğuna karar veremezsem bu durumu zeki olduğunu düşündüğüm insanlar ile değerlendirmeye çalışıyorum. Nedensiz şekilde adalet duygum açığa çıkıyor. Sonucunda, elinde olmayan sebepler olduğunu düşünüyorsam görmezlikten geliyorum. O noktadan sonra yaptıkları devam ederse sabırlı davranabiliyorum. Oynasın çocuk kendince sabrı başlıyor.
Bile isteye, canımı acıtmak ve kendince savaş kazanmak için yapıyorsa karşı taraf bir şeyler, karşısına çıkıp kontrolden çıktığımı efendice anlatıyorum ben. Hazır olsun, sonra sırtımdan vurdular edebiyatı yapmasın. Komik geliyor insanlara böyle yapmam. Mesela 18 yaşındaydım, birine senden intikam alacağım dedim, bana sen kimsin diye bağırdı. Boyuma posuma bakmadan karşısına dikildiğimi söyledi alay edip. 1 sene sonra tüm olanları yakın çevremiz duymuş, hatta semt duymuştu. Hâlâ eyşan muamelesi yapıyorlar bana. Benden 30 cm kadar uzundu ama karşılık vermedi o rezillik sonrası. Boy ile de ilgili değilmiş demek. Çok acayip. Olsunlar.
Görüldüğü üzereler bilgelik ve psikopatlık arasında bir hayat yaşıyorum. Sebebinin sakin ve sevecen boğa burcuş olmam ile yukselenin manyak akrep olması olduğunu düşünüyorum ben. Karşıt burçlar zor oluyor ama dayananiliriz buna. tabii.
Yaptığı kötülüğe bağlıdır. Bana zararı dokunacağını anlamışsam irtibatı keserim. Çoğu zaman allaha havale ederim. Fakat intikam da soğuk yenen bir yemektir derler. Elimde değil unutmam. Zaman-ı gelince elime bir fırsat geçerse de affetmem karşılığını alırım. Fakat bakıyorum da hayatıma kimseye de bir karşılık vermemişim.
rab ayetinde "kötülüğü en iyi şekilde savuştur" şeklinde öğüt veriyor. fussilet'te olması lazımdı. sonrasında da diyor ki "belkide bu hareketin kötülüğü(kötü kişiyi) iyiye sevk etmeye sebebiyet verir. ve sonrasında da şöyle diyor; sabredenlere hayırdan çokça pay vardır.
mükemmel değil mi. uygulamak mı. o çok zor işte. nefse ağır gelir. sanar ki ezik olacağım, ayıplanacağım. halbuki allah'ın tavrı belli. bizimde belli olmalı.
