Anneye bile güvenememe sebebidir. Çıldırtır. O kadar manevi değeri hatırası olan şeyleri ya atar ya da başka birine verir. Siz şu nerde diye sorduğunuzda öğrenizsiniz atıldığını bi de.
Çok sevdiğim bebeklik kıyafetim, çocukluk oyuncaklarım, ilk karne hediyem, ilk bebeğim, çocukluk kitaplarım... Hepsini ama hepsini attı.
Kendi çocuğuma verecektim onları oysaki.
Manevi değerden zerre anlamadı, ruhsuz. Evde kalabalık dedi attı. Evde kalabalık kendiydi oysaki.
Babam aynılarını aradı ama yok işte, gitti anılarım.
Laftan anlamıyorlar diyorum ki ben zaten işime yaramayanı evde tutman bana haber vermeden bir şey atma veya başka bir kimseye verme. En son monopolly elektronik bankacılık masa oyununu misafir çocuklarına vermiş fiyatından haberi yok herhalde.
Edit: eve çok sık grup halinde kuzenlerim ve arkadaşlarım gelirdi. 2 monopolly, 1 jenga, adını unuttuğum bir başka masa oyunu, uno hepsini dağıtmış ben evden gidince. Yazık yazık.
1996'dan 2000 senesine kadar biriktirdiğim tüm Level dergilerimi, üniversiteye gittiğim sene "çoğ lan bunlar" diyerek eskiciye vermiştir.
her dergiden 2 adet vardı, biri okumak için diğeri koleksiyon içindi...hepsini vermiş...ya da satmış diyelim...
o gün bu gün anamın evinde çorap bile bırakmam...