Evet, nasıl ki bir bebek emek ister, bakım ister; mutluluk da böyle. Emek vermeden, çabalamadan mutlu olamazsınız. Hadi oldunuz diyelim; farkına varamazsınız.
Her şeyiniz vardır ama Huzurla beraber gelen mutluluk yoktur. Anlamsızdır. Hep bir şeyler eksik kalır ve büyümez. büyüse bile sağlıksız olur.
Bir de gerçek olan bebek var ki; anlatmama gerek yok. Biliyorsunuz.
Allah'ım sen de biliyorsun konuyu, âmin.
binlerce araçla elde etmek için savaş verdiğimiz kimi zaman öfkeyle takaslayıp kimi zaman parayla satın aldığımız duygudur mutluluk. her yaptığımızın ardında gerçek amaç, tek ve asıl ihtiyaçtır.
bazen biriyle birlikte olmak bazense yalnız kalarak yıldızlara bakmaktır. oturmaktır serin bir gecede. düşünmek, sadece kendini dinlemektir.
başkası için olmaktır mesela bazen. sevmek ellerini öpmektir sevgilinin. yüzünde nar çiçeği gibi tebessümünü, pembeleşen yanaklarını görmektir. birlikte geçirmektir zamanı, dans etmektir sokak lambasının altında alkış tutan çocuklarla. bazense çok sevilmektir.
merak etmektir kanadını gerip korumaktır severken göğsüne sokmaktır. saçlarını taramaktır. yumruk yapmış ellerini avucunun içinde ısıtmaktır.
emektir kimi zaman uğraş verip başarmaktır. hatta çabalamaktır. yazmaktır, boyamaktır içini, rahatlamaktır dökerek kelimeleri ilmek ilmek.
burada, twitterda, facebookta yazılan, paylaşılan şeylerin hiçbiri değildir.
gerçek mutluluk; insanlara, onu gösterme ihtiyacı hissetmediğin zaman mümkündür ancak. insanlar, ''sabah kitap okumak mutluluktur, yağmurda müzik dinlemek mutluluktur, şu marka araba mutluluktur, sevgiliye sarılmak mutluluktur... vs.'' zırvalarıyla ne kadar mutsuz olduğunu anlatıyorlar aslında. mutluluklarını(!) başkalarına anlatma, gösterme ihtiyacı duyuyorlar. özetle ego tatminini mutluluk sayıyorlar.
bu sözümü çok seviyorum: o kadar mutsuz ki insanlar, ne kadar mutlu olduklarını göstermek için kıçlarını yırtıyorlar.