hilafeti kaldiran, rejimi cumhuriyet olarak kabul eden bu meclis degilmidir ki simdi isterse halkin cogunluguna dayanarak tekrar hilafeti kursun. dogru bir sozdur.
bizim halkımız neyi isteyeceğini çok iyi bilir.
devlet gücünü halkından alıyor ise eğer, gün gelir değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen her kural ve düşünce bertaraf edilebilir, fakat başta da dendiği gibi, eğer halk isterse.
canim sen yanlis geldin, orasi ankara'nin bayagi bir dogusunda kaliyor, biz karsinin taksisiyiz, o halk burada oturmuyor diye cevaplanacak makara konusu laf.
mazlumder başkanı şahsın az önce cevizkabuğunda tekrarladığı sözdür, efendim şeriat istiyorlarmış ve halkın çoğunluğu isterse tabi ki halifelik de gelirmiş. bunun adı demokrasi değil ama kusura bakmayın beyler, bunun adı çoğunlukçuluk eya uzun adı ile çoğunlukçu demokrasi, bakmayın adında demokrasi geçtiğine, 200 yıl önceki bir demokrasidir bu. bugünkü adı faşizm dir.
türban konusunda halkın desteğini arayan tayyip gibi, geri devrim yapmak için taraf toplamaya çalışan adnan menderes'in -daha sonra bedelini pahalıya ödediği- sözüdür.
demokrasinin en büyük düşmanının kendi tabanı olan halk olduğunu kanıtlayan söz... o halde demokrasi tamamen halkın eline bırakılamaz demokrasinin bazı savunma mekanizmaları olmalıdır tezini doğurur.
abartılı olduğuna inanmayı çok istediğim, eğer günümüzde geçerliliğini sürdürüyorsa vay halimize olan söz öbeği, buna benzer olarak azimle işeyen mermeri deler denir bir de