bursa yeni valisi Şehabettin Harput'un 51 gün önce kaybolan çocukları için devletin aramaya kaybolmalarından 5 gün sonra başladıkları ve erken bıraktıklarına yönelik ifadeleri üzerine sarf ettiği söz.
Acılı ailelere şöyle buyurmuş valim:" Siz devletten hesap mı soruyorsunuz? Kimsenin devletten hesap sorma hakkı yoktur."
bu devletin yönetim anlayışını açıkça ortaya koyan cümledir. padişahlık gitmiş cumhuriyet gelmiştir ancak güce tapınmacılık zihniyeti yerini korumuştur. sanki devlet bizim sahibimiz, babamız; biz de onun kölesiyiz, kuluyuz. yok öyle babalık! ne sen bir osmanlı beyisin, ne de ben 18. yüzyılın hiç bir şeyden habersiz zavallı bir köylüsüyüm!
Ey yüce vali. Sen orada hesap vermek için varsın. Bu insanlar gidip başbakandan hesap soramazlar ama gelip senden sorarlar. Kaymakamdan sorarlar. Sen nasıl ki hata yapandan hesap soruyorsun, oğlu bulunamamış baba da senden hesap sorar. Evini sele kaptırmış adam da.
devletin koltuğu yan gelip keyif çatma yeri değildir. sorumluluk aldığın milletine her saat, her dakika hesap vermek zorundasın. kişisel ego ve tatminin yüzünden vatandaşlarını küçük göremezsin, aşağılayamazsın. seçim günlerinde kapı, kapı dolaşıp sahte bir gülümsemeyle kameraların önünde çocuk severken insanların duygularını sömüremezsin. seçilincede o makamın babanın çiftliği olmadığını millet sana er ya da geç öğretir vali bey devlet adamı olmak aile babası olmaya benzer.
o insanların dişlerinden tırnaklarından arttırdıkları yahut arttıramayıp devlet tarafından zorla toplanan vergiler sayesinde maaş alıp, evine ekmek götüren devlet böyüğü gafı.
germeyin yahu artık milleti. siz de etten kemikten yaratıldınız işte. vatandaş bu devletten hesap sormasın da hangi devletten hesap sorsun?
gitsin yunanistan devletinden mi?
bırakın bu kafayı artık! bu halk elbet tüm bunların hesabını sorar sizlere.
belki yarın, belki yarından da yakın...